Sunday 12 December 2010

Türkiye’de Yaşayan Türkmen Kadın Edebiyatçılarının Ürünlerine Toplu Bir Bakış

Türkiye’de yaşayan Irak kökenli Türkmen kadın edebiyatçılarının sayısı ve edebi ürünleri, Türkmen erkek edebiyatçılara oranla daha az olsa da, onlar kadar iddialılar.

Türkiye’de yaşayan Türkmen kadın edebiyatçıların başında şüphesiz ki Ankara’da ikamet eden
şair Nesrin Erbil gelir.

Erbil, 1960 yılında Irak’tayken Türkmen çağdaş şiirinin yıldızı olarak ün saldı, serbest şiirin yanında hece vezni ile de şairliğine toz kondurmadı.

Erbil, şiirlerini en çok Bağdat’ta, 1960 yılında yayın hayatına giren Kardeşlik dergisinde yayımladı. Şair Nesrin’in “Deniz Rüyası” Ankara-1969, “İki Şehir” İstanbul-1998, “Geleceğim” Erbil-2004 olmak üzere üç kitabı bulunmaktadır. 1934 Erbil doğumlu olan Şair Nesrin Erbil, Kerkük vakfı tarafınca çıkarılan Kardaşlık dergisinde yeni şiirlerini yayımlamaya devam etmektedir.

Nesrin Erbil’in, Prof. Dr. İhsan Doğramacı’nın vefatı münasebetiyle yazdığı “ Bir Daha Uyan Hocam” ağıt şiirinin bir kıtası şöyle:

Türkmeneli’ler gelmiş seni uğurlamağa
Hacettepe ağlıyor Bilkent kalkmış ayağa
O kadar büyüksün ki sığmazsın bu toprağa
Eller seni taşırken yanan kalplere dayan
Bir daha uyan hocam bir daha tekrar uyan
[1]


İkinci Türkmen kadın edebiyatçımız -her ne kadar Türkmen gelini olarak ün yapsa da- Kerküklü rahmetli Nizamettin Neftçi’nin eşi Nermin Hanımdır.


Nermin Hanım uzun yıllar defalarca Kerkük’e gelip gitmiş ve Kerkük hakkında deneme türü ile eşi bulunmaz birden çok yazı yazmıştır.

Nermin Hanımın, Kerkük’ün dil yapısını, folklorunu hoyrat ve manileriyle irdelediği bu yazılar Türk Dil Kurumu'nun ilgisini çekmiş, kurum, yazıları İstanbul- 1957 yılında "O Yakadan Bu Yakaya" başlığı altında bir kitapta toplayarak yayımlamıştır. Kitabın ikinci baskısı “Kerkük’te Bulduklarım” başlığı altında Kerkük Vakfı tarafından İstanbul, Nisan 2003, üçüncü baskısı ise yine Kerkük Vakfı’nca Eylül 2003’de yayımlanmıştır.

8 Haziran 1924 İstanbul doğumlu Nermin Hanım Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesindeyken sınıf arkadaşı Kerküklü Nizamettin Neftçi ile evlenmişti. Eşi ile birlikte hem avukatlık yapmış hem de siyasete atılıp milletvekilliği gibi önemli konumlarda bulunmuş, Türkiye'nin ikinci kadın bakanı ve meclisi yöneten ilk kadın üye unvanını da taşımıştır.

Nermin Hanım’ın Kerkük hakkında yazdıkları Türkmen gazete ve dergilerinde de sık sık yayımlanmıştır. Nermin’in vefatından önce ve sonra hakkında birçok yazı yazılmış, en müstesnasını Prof. Dr. Suphi Saatçi yazmıştır. Saatçi, Türkmen Bohçası[2] dergisinde yayımladığı “Kerkük’ün Gelini: Nermin Neftçi” başlıklı yazısının bir paragrafında şöyle diyor:

“Nermin Neftçi’yi tanımadan önce kitabını tanımıştım. Eşi rahmetli Nizamettin Neftçi’yle evlendikten sonra Kerkük’ü ziyaret etmiş ve izlenimlerini kitaplaştırarak, “O yakadan bu yakaya” adıyla yayımlanmıştı..1960 yılında henüz ortaokul son sınıf öğrencisiyken karşılaştığım bu kitabı okudukça heyecanlanmış ve bizzat yaşadığım kent olan Kerkük’ü bambaşka bir gözle görmeye başlamıştım.

Aradan geçen 46 yıl zarfında Kerkük hakkında yazılan hiçbir kitap, benim kanaatime göre bunun üzerine çıkamamıştır. Deneme türünün de güzel örneklerinden biri olan bu kitap, yazarının arzusu ile bu yıl içinde ikinci baskı olarak Kerkük Vakfı tarafından yeniden basılmıştır. “O yakadan bu yakaya” kitabıyla Nermin hanım, bütün Kerküklülerin gönlünde taht kurmuş ve Kerkük’ün en sevilen gelini olmuştur”.

Kerkük’te Bulduklarım

Kaleden Hoyrattan
Anadan dilden
Özümden, yardan,
Gönlümden, gözümden,
Bir şey var Kerkük’te.

Anlatamadığına insan,
“Şey “ der kimi kere,
Kerkük’te:
Kanımdan, canımdan,
Yedi soyumdan,
Bir şey var.

Nermin Neftçi, 22.08.2003 tarihinde Bodrum'da kalp krizi geçirerek yaşamını yitirmiştir.
Benim bildiğim kadarıyla bu iki güzide Türkmen edebiyatçımız dışında, Türkiye’de yaşayan, edebî kitap sahibi olan başka bir Türkmen kadını yoktur. Ancak zaman zaman şiir veya makale yayımlayan birçok Türkmen kadınımızda yok değil. Bunların başında hem şair hem yazar Fevziye Hasasu gelir. Fevziye Hanımın Kardaşlık dergisinde yayımlanan “Ölümünün 15. Yıldönümünde Mehmet Kalayı” başlıklı makalesi buna en iyi örnektir.


Diğer bir Türkmen kadın yazarımız da Edirne’de yaşayan, Rejioğlu ailesine mensup Yrd. Doç. Dr. Nilüfer Beyatlı’dır. Nilüfer Hanımın kıymetli yazılarını Kerkük Vakfı tarafından yayımlanan Kardaşlık dergisinde görüyoruz. Nilüfer Hanımefendinin ilmî, belgeli yazıları paha biçilmezdir. Beyatlı’nın kaleme aldığı bir kısım yazılarının başlığı şöyle:

1. Türkmen Şehri Olan Gazi Telafer’in Tarihçesi
2. Bir Türkmen Şehri Erbil’in Tarihçesi
3. Osmanlı Döneminde Kerkük’ün Siyasi Durumu ve Önemi


Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Merkezi yönetimi 2002 yılı içerisinde almış olduğu karara istinaden kendi bünyesinde Türkmeneli kadınının sesini duyurmak için iki ayda bir “Türkmen Bohçası ” başlığı altında bir dergi çıkarılması için yoğun bir çalışma başlatmıştır. Derginin ilk sayısı 2002 yılında Eylül –Ekim ayı için yayımlanmıştır.

“Türkmen Bohçası ” dergisinin editörlüğünü Deniz Musa Tütüncü Hanımefendi yapmıştır. (Deniz Hanım Telafer’lidir, o tarihlerde Türkiye’de yüksek öğrenimini yapmaktaydı)
Deniz hanımın yazarlığı internet ortamından bilinmektedir. Kolay anlaşılır bir üslupla daha çok siyasî makaleler yazmıştır. Türkmen Bohçası’nın ilk sayısından itibaren derginin editörlüğünü üstlenen Deniz Hanım derginin ilk sayfalarında “Editörden” başlığı altında kayda değer yazılar yayımlamıştır. “Türkmen Bohçası ”dergisi kesintili olsa da hâlâ yayımlarını sürdürmektedir. Deniz Hanım’ın yazılarından örnekler:


1. Türkmen Meşalesi: Zehra Bektaş
2. Irak Türkleri Derneği’nin 44 yıllık öyküsü
3. Katliamın 44. Yılında Şehit Emel Muhtar’ın Öyküsü
4. Saklı şehir: Telafer
5. Bağdat gibi diyar olmaz ama…(Editörden)
6. Kadının Yeri (Editörden)


“Türkmen Bohçası ”dergisinin yazı kurulunda yer alan Mehtap Neftçi Hanımefendi de Deniz Hanım gibi İstanbul’u mesken tutan diğer bir faal Türkmen kadın yazarımızdır. Mehtap Neftçi’nin bir kısım makale başlıkları şöyle:

1. Oğuz Han Destanı(Türklerin ilk atası)
2. Şehit Edilen Pilot Aydın Mustafa’nın Dramı ve Kahramanlığı


Ciddi yazı ve şiirleriyle dikkat çeken, henüz kendini ele vermemiş, kimliği meçhul, kâh Kardaşlık dergisinde kâh Türkmen Bohçası’nda kalem oynatan, özbeöz Türkmen dilinde yazan, Türkmen derdinin derinliğini bilen, kendine has bir tarzda lirik şiir ve yazılar yazan Zeynep Sütçüoğlu’na bu araştırmamızın sonunda şerh koyaraktan yer veriyoruz.

Zeynep Sütçüoğlu’nun kimi yazı ve şiirlerinin başlıkları şöyle:

1. Türkmen Şairi Şekibe Vandavi –Biyografi-
2. Münevver Molla Hassun
3. Nesrin Erbil Ve Yeni Şiir Kitabı
4. Türkmen Kadın Edebiyatçılarda Vatan Sevgisi
5. Türkmen Kızı (şiir)


Bu arada zaman zaman yazılarını severek okuduğum Meltem Demirci, İnci Muratlı, Nahide Tahan, Leyla Çarşafçı gibi Türkmen kadın yazarlarımızı da unutmamak lazım. Geniş bir araştırma yapıldığında daha nice Türkmen kadın edebiyatçı ve yazardan ayrıntılı söz etmek mümkündür, bunu da başka bir araştırma yazısı olarak ele almak daha yerinde olur.

Cengiz Bayraktar –İzmit
Kardeşlik Dergisi sayı: 251-252, Bağdat-2010






[1] Kerkük Vakfı yayımları, Kardaşlık dergisi sayı:45, Yıl:12 Ocak-Mart, isatnbul-2010, s.11
[2] Türkmen bohçası dergisi, Eylül-Ekim, 2003 Yıl:1, Sayı:4

No comments: