Monday 27 July 2009

KERKÜK’TE 28 TEMMUZ OLAYI

Ali Kerküklü (İstihbarat Oyunları Petrol ve Kerkük’ün Yazarı)

Irak parlamentosu,Kütler tarafından silah zoruyla istila edilen Türkmen şehri Kerkük’ün çözümü ve ülkede yerel seçimlerin imkan sağlayacak yasa tasarısını (bu, herkese eşit haklar tanıyan tasarıya karşı yalnız Irak Kürtleri çıktı) 22 Temmuz 2008’de Kürtlerin boykotuna rağmen, Meclisin oylamasına sunulmuş ve oylama sonucunda tasarı salt çoğunlukla kabul edilmiştir. 28 Temmuz 2008 tarihinde Kürt grupları, Süleymaniye,çamçamal, Dohuk,Zaho,Selahaddin, Akra ve Erbil gibi yerleşim bölgelerinden Kürtleri Kerkük’e getirerek protesto gösterisi düzenlediler. Protesto yürüyüşü esnasında bir intihar saldırısı gerçekleşti. Patlamanın ardından Kürtler Türkmeneli Tv, işyerleri, Snober Oteli, Türkmen siyasi ve sivil kuruluşlarına saldırdılar, yağmalayıp yaktılar. Herkesin bildiği gibi Kürt gruplarının anladığı dil silah, kaba kuvvet, yağma, talan...


İntihar Bombacısının Patlama Anını gösteren Bir Görüntü

ABD’nin tanınmış gazetelerinden The Newyork Times’in bu olay hakkında 19 Ağustos 2008 tarihinde yayınladığı yazıda şöyle denmektedir: “Kerkük’teki Kürt Hâkimiyeti Irak’ta Bir Barut Fıçısı Yaratmış.”
Temmuz 2008’de ulusal parlamentonun, oldukça büyük öneme sahip eyalet (İl) seçimleri için bir takvim belirlemeye yönelik gerçekleştirdiği yasama görüşmesi, Kerkük konusunda sert bir ihtilaf nedeniyle tıkandı. Çünkü Araplar ve Türkmenler, Kürt iktidarlarının bir kısmından feragat etmesini talep etmişlerdi; fakat bu isteğin gerçekleşmesi, Kürtlerin Kerkük’teki otoritelerini pekiştirmelerinden (Silah zoruyla) dolayı, askeri müdahale dışında, pek mümkün değildir. Eyalet (İl) yönetimi ve polis idaresine ek olarak, Kürtler, Amerikan ordusuyla ve komutanlarına göre, ABD istihbarat servisleriyle (CIA) birlikte çalışan korkutucu yeraltı güvenlik servisi “Asayiş”in ( Asayiş Saddam dönemindeki gibi polisiye ve istihbarat toplamak ve Kerkük’ü kontrol altında tutmak için her mahallede bulunmaktadır.Bu servisi MOSSAD’ın eğittiği bilinmektedir) de kontrolünü elinde bulundurmaktadır.

Herhangi bir saldırının ilk hedeflerini genellikle Asayiş yetkilileri oluşturmaktadır. Asayiş yöneticileri sadece hâkim Kürt siyasi partileri olan KDP ve KYB’ye rapor vermekteler.


İsrail Askerleri Irak’ın Kuzeyindeki Kamplardan Birinde Peşmergeleri Eğitirken
Kerkük’teki KDP Asayiş gücünün komutanı olan Nejat, parti başkanı Mesud Barzani’nin oğlu ve de KDP istihbaratının (İsrail’in 1966’de kurduğu ve eğittiği Kürt istihbarat örgütü PARASTİN) başında bulunan Mesrur Barzani’nin bir resmine bakarak: “O benim patronum.” diye söylemiştir.

Kürtlerin, güvenlik güçleri üzerindeki kontrolü ve bunları siyasi amaçlarla kullanmaktaki becerileri, rakip grupların dediğine göre, 28 Temmuz 2008’de bir intihar bombacısının Kürt göstericilere saldırması sonrasında, onlarca insanın ölümüne ve yüzlercesinin yaralanmasına yol açan bir yağma hareketinin (Kürtler tarafından) tetikçisi oldu. Saldırıdan sonra Kürtlerden oluşan kalabalıklar Türkmen siyasi karargâhlarına saldırarak binaları ve arabaları ateşe verdiler. Bir bütün olarak ele alındığında, Amerikan yetkililer, yağma sırasında, yağmayı kışkırtan bombalama olayına oranla çok daha fazla sayıda insanın öldüğüne inandıklarını söylediler


Türkmen Siyasi ve Sivil Kuruluşlarına Kürtler Tarafından Düzenlenen Saldırılar
Ancak polis (Peşmergeler ve Asayiş)bir karargâhtaki 13 Türkmeni, kalabalığa ateş açmakla suçlayarak tutuklarken,yağma,talan, bina ve arabaları yakan Kürtlerden hiçbirini tutuklamadı.
İntihar saldırısını yapan kişi , ellerini ayinsel bir şekilde kaldırıp avuçlarını yukarıya, yüzüne doğru, kaldırıp sonra yanına indirir. Bir saniye sonra patlamanın onu ve etrafındakileri yuttuğunu görmekteyiz.

Göstericilerin öfkelerini, sürekli suçladıkları Türkmenlere karşı yöneltmeleri sadece birkaç saniye aldı. Kürt gazeteci Yahya Berzenci, kalabalıktan birisinin, kendisini bir Türkmen muhabirle karıştırarak ‘O Türkmenler için çalışıyor’, diye bağırdığını anımsamakta. Bir video, Berzenci’nin kalabalık tarafından ‘Öldürün! Öldürün!’ bağırışları arasında öfkeli bir şekilde öldüresiye dövülmesini görüntülemektedir.(Irak Türklerine karşı bu kin ve nefreti aşılayan,Kürtlere ait olmayan Türk topraklarını hedef gösterip istila eden ve Kürt milliyetçiliğini( Irkçılığı ve şovenizmini) uyandıran ,tetikleyen güçler kimlerdir?)

Sağ Omuzun da Irak Bayrağı Değilde, Sözde Kürt Bayrağı Olan Bir Peşmergenin Yaralıyı Taşırken

Çatışmayı bir hava aracından alınmış videodan izleyen Kerkük’teki Amerikan ordu komutanı Albay David Paschal, Türkmenlerin (Türkmen siyasi ve sivil kuruluşlarına saldıran Kürtler, benzinle dolu plastik şişelerle gelmişlerdi, korumalar da onları durdurmak için havaya ateş etmişlerdi) rasgele ateş eder gibi görünmediklerini söylemektedir. Hastanedeki Asayiş(Kürt İstihbaratı) komutanına göre, hepsi dikkate alındığında, intihar saldırısı ve onu takip eden yağmada en az 28 kişi öldü ve 213 kişi yaralandı. Kürt yetkililer Kürtlerle Türkmenler arasındaki kavganın şiddetini küçültmenin yollarını aramakta, ama Albay Paschal, ölüm ve yaralanmaların çoğunun yağma sırasında meydana geldiğini söylemektedir.

28 Temmuz Irak Türkleri için bir milattı,Kürtler intihar bombacısının bir Türkmen olduğunu ısrarla iddia ettiler, tabi değildi .Kürtler Irak’ta ve dünyaya da alay konusu oldular.

Irak Türkleri terörü hiçbir zaman mücadele yöntemi olarak kullanmamıştır,bunu da herkes bilir.Irak ve dünya medyası ilk defa Kerkük’te olup bitenlere bu kadar yakın alaka gösterdiler.Kürtlerin Kerkük’te 2003’ten beri Türkmen,Arap,keldani ve Asuri’lere uyguladıkları baskı,zulüm,işkence ve terörü, Türkmen şehri Kerkük’e ithal edilen yüz binlerce kürdü (700bin) yerleştirdiklerini yazdılar.

Saddam Hüseyin Türkmen şehrindeki muazzam petrol rezervleri üzerinde daha kesin bir siyasi hâkimiyet sağlamak için Arapları getirmişti ve Kerkük’ü Araplaştırıyordu.Ama Irak’ın 2003 yılında Amerikalılar tarafından işgal edilmesinin ardından Kürtler bu süreci tersine çevirerek (terör yolu ile) Kerkük’ü Kürtleştiriyorlardı.Anlayacağınız Kerkük dün Araplaştırılıyordu bu gün ise Kürtleştiriliyor.

Artık Kürtlerin kirli çamaşırları pazara çıkmıştır. Bir Irak Türkü olarak gönül isterdi ki YETKİLiLERİMİZ dünya basınının önün de(Dünyanın tanının basın kuruluşları Kerkük’te idi),Irak Türklerine yapılan haksızlıkları,zulmü,terörü, yağmalanan,yakılan yıkılan kuruluşlarımızın bulunduğu binaların birisinde bir basın toplantısı ile anlatmalarını beklerdim.Olayların sahne olduğu bölgede basın toplantısı yapıldı mı? Hayır,neden?Irak Türklerini yok etmek isteyenlerin terörünü bütün dünyaya duyurma fırsatı da kaçmış olmuyor mu?.Bilindiği gibi Kürt grupları terörü kullanarak petrol zengini Kerkük’ü,ama ne pahasına olursa olsun, Kürt bölgesel yönetimine bağlanmasını istiyorlar (Irak’ın parçalanması, Irak Halkı ve bölge ülkelerinin Kürtlere karşı kin ve nefretinin artması Kürtler için şimdilik bir şey ifade etmiyor .Bir Ata sözü vardır “Her koyun kendi bacağından asılır”).Ama Irak Kürtlerinin unuttukları çok önemli bir şey vardır,Kerkük çetin bir cevizdir Musul gibi.Kürtler yıllarca işgalci Amerikanın arkasına sığınarak, Kerkük ve Musul’da terör estirdiler.Seçimlerde hile ve sahtekarlıklar yaptılar,700 bin kürdü Kerkük’e yerleştirdiler,istediklerini elde edebildiler mi? Hayır,bundan sonra da edemeyeceklerdir.İşgalci Amerika Irak’tan çıkacaktır, o zaman Kürtlerin hali ne olacaktır, bırakın bunu Kürtler düşünsün çünkü kendi düşen ağlamaz.28 Temmuz da her şey Kürtlerin aleyhine dönüşmüştü , Kürtler paniğe kapılarak olaydan birkaç gün sonra(1 Ağustos’da) Kerkük İl Meclisinin Kürt üyeleri olağan üstü bir oturum düzenlerler .Kerkük’ü sözde bölgesel Kürt yönetimine bağlama kararı alırlar.

Kerkük’te iç savaşı ve bölgeyi sancılı bir sürece atmak için çabalayan Kürtler,bu oyunları da sonuçsuz kalır.Yaptıkları hamlelerde hep şah mat olan ve gülünç duruma düşen Kürtler,dostluk,barış ve kardeşlikten bahsetmeye başlarlar,ama kim inanır!sadece saflar.Herkesin bildiği gibi Kardeş kardeşi öldürmez,kardeş kardeşe baskı,zulüm,işkence ve katliamlar yapmaz.Kardeş kardeşin yerini yurdunu istila edip,malını mülkünü yağma ve talan etmez.Kardeş adaletli olur,kardeşinin haklarına tecavüz etmez ve yaşadıkları topraklarda kardeşinin hayatını cehenneme çevirmez…….Bu kötülükleri yapan “kardeşe” siz kardeş dermisiniz? Allah Türkmenlere iyi kardeşleri nasip etsin.

Ali Kerküklü

No comments: