Tuesday 30 November 2010

Kerkük Vakfından Güzide bir kitap “Nedime Hürmüzlü & Şirin Köyüm Tirkalan”



Konuk Yazar
– 30 Kasım 2010

Bir makalemde “Türkiye’de yaşayan Irak kökenli Türkmen kadın edebiyatçılarının sayısı ve edebi ürünleri, Türkmen erkek edebiyatçılara göre nispeten az olsa da, onlar kadar iddialılar. Demiştim. Ve göğsümü gere gere Türkmeneli şair i Nesrin Erbil’i kanıt olarak sunmuştum, şimdi size yeni bir eseri tanıtarak ikinci bir kanıt daha sunmak istiyorum.

Kerkük Vakfı Sekreteri Prof. Dr. Suphi Saatçi tarafından hazırlanan bu önemli kanıt kitap orta boy (12×19.50) ebatlıdır. Kapağı karton, kuşe, iki renkli Türkuaz, açık mavi, ön kapakta kitabın ve şairin adı, resmi, arka kabakta ise araştırmacı yazarlar üstat Ata Terzibaşı ve Sancak’ın şair hakkında yazdıkları makalelerden alıntılar yer almaktadır, 85 sayfalık kitabın dili Türkçedir.
Kitabın dördüncü sayfasında yer verildiği gibi eser, Kerkük Vakfı Yayınları Nu: 44,Türkçe seri Nu:32, Türkmen yazarlar dizisi:3 kayda geçen bu kıymetli edebi kitabın ilk baskısı Ekim –2010’da olmuştur. Yedinci sayfada yer verilen “Önsöz” yine Saatçi tarafından kaleme alınmış İstanbul-Haziran 2010 tarihlidir.
Saatçi’nin vurgulu cümleleri şunlardır:
“Irak Türkmenleri zengin bir halk edebiyatı malzemesine sahiptir… Türkmen Türkçesi saf ve yalın biçimiyle ifade gücünü ve estetiğini yitirmemiştir… Elinizdeki kitapta yer alan şiirler, Okula gitmemiş Türkmen hanımı Nedime Hürmüzlü’ye aittir… Yakınları tarafından ağızdan banda kaydedilen, kimi zaman da kağıt ve defterlere yazılan bu şiirler tarafımıza tevdi edilmiştir”.
Şair Nedime Hürmüzlü’nun ön kapaktaki fotoğrafına kitabın sekizinci sayfasında net bir şekilde yer vermenin yanın da“Tirkâlan,1941- Kerkük,2 Mart 2010” tarihleri işaret edilmektedir..
Dokuzuncu sayfadaki “Giriş”te yer alan kimi manidar cümleler: “ Irak’taki Türkmen edebiyatçılarının arasında kadın halk şairi olarak ilgi çeken önemli bir isim de, son yıllarda keşfedilen Nedime Hürmüzlü’dür…şair olarak ismini ilk kez Erşat Hürmüzlü’den duymuştum…Kerkük’te, Erşat Hürmüzlü ile birlikte ziyaret etmiş ve kendisiyle tanışmıştım…Nedime hanım oldukça doğal ve akıcı bir dille dörtlükler söylüyordu.. halk ağzındaki şiirleri bizzat kendisinden dinlemek bizleri mest etmişti”.

Nedime Hanımın sosyal hayatı ve edebi hayatı hakkında geniş bilgi ve fotoğraflar elde eden Saatçi, bu bilgileri birkaç başlık altında okuyucularına sunmuştur. Şöyle ki: “Hayatı, 11-14 sayfalar”, “Nedime ve Ümmilik 15-16 sayfa”, “Nedime ve Tirkâlan,17. sayfa”, “Yaşadığı Coğrafyaya Tutkun Bir Şair, 18-21 sayfalar ”, “ Nedime’nin Dili, Sözü, Sohbeti ve Şiiri, 22-26 sayfalar”.

Saatçi bu sayfalarda şair Nedime’den övgüyle söz ediyor zaman zaman bu övgülere layık olan Nedime’nin şiirlerine yer veriyor. Zaman zaman Nedime Hanımın oldukça dertli hikâyesini, sürgün hayatını, ölümcül hastalığını esefle anlatıyor ve sözün bittiği yerde Şair Nedime hakkında şu cümlelere yer veriyor: “ Uzun yıllar oturdukları, yani baba ve dede ocağı olan evleri, köyleri yerle bir olmuştu.. Türkmeneli’nin edebiyatı ve şiir dünyası onun mektebi ve beslendiği kültür kaynağı olmuştu.. “Vatan Sevgisi” başlıklı şiirini okurken, Nedime’nin, Türkmenlerin seçkin edebiyatçılarına karşı beslediği sevgi ve saygıyı dile getirdiği görülüyor.

Suphi hoca, yazısının son paragrafında Nedime’nin şairliği hakkında şöyle diyor: “Bu tarz şiirlerinde başarılı olmasının başlıca sebebi, bu dile doğal biçimde sahip olması, ayrıca yabancı kültürlerle teması bulunmamasına bağlanabilir”. Saatçi son cümlesiyle, üstat Ata Terzibaşı’nın “ Ûmmi Nedime Hürmüzlü mekan ve zamanın gereği okula hiç gitmemiştir. İyi ki gitmemiş, yoksa yerli, arî dili öz çığırından çıkar külfetli bir hal alırdı” şeklindeki değerlendirmesini teyit etmiştir.
Kitapta 27. Sayfada “Kaynaklar” 30.Sayfadan itibaren şiirlere yer verilmiştir.

Bu eseri meydana çıkara kıymetli hocamız prof. Dr. Suphi Saatçi’ye teşekkürlerimizi sunarken şiirler bölümündeki kimi gözden kaçan aksaklıklara da yer vermek istiyorum. Umarım bu işgüzarlığım hocamız tarafından hoş karşılanır:

1. 48. Sayfada yer alan 14 başlıklı şiirdeki ilk üç dörtlükler, son üç dörtlüklerle alakasız görünmektedir. Zira ilk üç dörtlükler birbirinden bağımsız olmakta, oysa son üç dörtlüklerin son mısraları “Ağlama gönül biter bugünler” şeklinde rediflidir.
2. Yine 48. Sayfada yer alan 14 başlıklı şiirin ilk üç dörtlüklerin tekrarı, 70. Sayfada başka bir sıralama ve düzenekle yer verilmektedir. Yine aynı şekilde son üç dörtlüklerin tekrarı, 69. Sayfada yer verilmiştir.
3. 48. Sayfada yer alan “Ağlama gönül biter bu günler” redifli mısralar, 69. Sayfadaki aynı şiirin son iki dörtlüğü “Ağlama gönül gider bu günler” şeklindedir. “gider bugünler” yahut “biter bugünler” manen aynı olsa da farklılık yaratmaktadır.
4. “Ağlama gönül gider bu günler” redifli şiirine benzer aynı redifli başka bir dörtlük de 71. Sayfadaki 26 başlıklı şiirin sonunda yer almaktadır.
5. Yine 49. Sayfada yer alan her iki dörtlük 69. Sayfada tekrarlanmıştır
6. Söz konusu dörtlüklerdeki vezin aksaklıkları şiirin ahengini bozmaktadır. Bu oldukça gerçek trajedi şiirlerin tekrarları “Mizahi Şiirler” bölümünde yayımlanması ayrı bir sorun yaratmaktadır.
7. Bu tekrarların bir benzeri de 79. Sayfada yer alan “Maniler” bölümünde de görülmektedir. Nitekim “Saqı boş bada vermez” Qomşum oldu Ermeni” başlıklı dörtlükler 82. Sayfa da aynen tekrarlanmıştır.

Suphi Hocanın değindiği gibi “Şirin Köyüm Tirkalan” adlı kitapta yer alan eserler, Türkmeneli kadın edebiyatçılarından halk şairi Nedime Hürmüzlünün kâh ses kayıtlarından kâh yakın akrabaları tarafından not edilen şiirlerden elde edilmiştir. Yukarıda sıraladım aksaklıklarda sanırım bu alıntı şeklinden mütevellidir. Farklı zaman ve mekân kayıtlardan alınmış olmalı ki farklı şiirlermiş gibi kitap’ta yer edinmiştir. Her halükarda bu değerli kitabı Türkmeneli’ne Türk dünyasına sunduğu için başta kıymetli hocamıza ve de Kerkük Vakfı’nın emektarlarına binlerce teşekkürü bir borç bilirim.

Cengiz Bayraktar-İzmit - Kerkük Feneri

No comments: