Thursday 15 January 2009

BÜYÜK LİDERLERİMİZDEN NECDET KOÇAK BİZİMLE YAŞAMAKTADIR



Yazan: Sadun KÖPRÜLÜ


Irak Türkleri 85 yıldan boyana çok sayıda katliamlar, soykırımlar, sürgün, tutuklama kaçırma olaylarla yargılanarak, idam, ölüm işkence, baskı saldırı, patlama olayları ile haksızlıklara maruz kalarak, çok sayıda yiğit, atılgan, korku bilmeyen liderler yetiştirerek, kıyıcı Irak diktatörleri tarafından acıcasına idam olmuşlardır.


Katliamların tek amacı bugün olduğu gibi, tek hedefleri Irak Türklerine sindirme yok etme politikasını Uygurlaşmaktadırlar.


Kerkük şehri bir Türk şehri olarak, bin yıldan faza kendi yurtları olan Kerkük bugün Saddam rejimi döneminde olduğu gibi, Türkleri Kerkük’ten çıkarmak önce Araplaştırma politikasından sonra, Amerikanın destek, yardımıyla Kürtleşme planını kullanmaktadırlar.


Saddam’ın yolunda yürüyen Barzani, Talabani çeteleri çok sayıda Irak Türklerini kurşuna dizerek, şehit etmişlerdir ve 30/08/ 1996 yılında Irak Türklerinin önde gelen liderlerini Saddam rejimine teslim ederek, idam etmişlerdir.


Saddam döneminden sonra Amerika, İsrail ile iş birliği yapan Barzani, Talabani Demokrasi diye, birçok Irak Türklerinin başta gelen liderlerine pusu kurarak şehit ederek öldürmüşlerdir. Ve birçok Kerkük, Erbil, Telaferli Tuzhurmatu ve tüm Türkmenelinden Türkleri tutuklayarak kaçtırmışlardır.


Diktatörün kopyaları olan Kürt peşmerge çeteleri tüm dersleri Saddamdan alarak, kendi milletlerine bile işkence yaparak çok insanları iki tarafta öldürmüşlerdir.
Saddam rejiminin iki cani ile hiçbir ayrımı olmadan, Saddam Irak Türklerine karşı büyük cinayet işlemiştir, Saddam kin ve nefreti ile Irak Türklerine hiç acıyamadı, her ramazan, Bayram günleri idam tutuklamalar başlardı, acı sert kıyarcasına Türklere karşı yok etme politika uygulamaktaydı.


Bunların en önemlisi 1980 16 Ocak büyük Irak Türklerinin önde gelen liderlerini idam etmiştir, bu liderlerden Doç, Dr Necdet Koçak, Emekli Albay Abdullah Abdurrahman, Dr, Rıza Demirci, Adil Şerif.


Ben onlar tutuklamalarını işkence sırasında olduğumda tutuklanan insanlardan duymuştum, onlarla olan insanlar tam olarak durumlarını anlatmışlardır, her türlü işkencelerini söylediler. 1981 tarihinde Irak muhaberatına bağlı Mahzen bölümünde olduğum sırada, Dr, Rıza Demirci ile karşılaştım ben alt kat numara 7 Dr Rıza Demirci numara 38 kalıyordu ona çok işkence yapmıştılar, bu işkenceye dayanmayan Dr, Rıza elinin damarını kesti ve onu alıp hastaneye götürürüz diye, bir daha onu göremedim en son 1982 yılında Suudi Arabistan Irak sınırının bir hapishanesinde olduğunu söylediler. Şimdiye ailesine verilemedi.


Yarbay Abdullah Abdurrahman ve Der Necdet Koçak her türlü işkenceye uğradılar gözlerini bile çıkartılar, Türkiye ajansı, Türkçülük davası ile ilgi idam oldular, onlar tutuk evinde oldukları sırada haklarında Irak hükümetine istihbarat, emniyete bilgi verenler arasında Nasrettin Kasım Bayatlı, tutuk evine atılan ve Irak İstihbaratında çalışmakta olan giymiş olduğu giyimleri yırtık, pislik içinde yüzü eli kanlar içinde Kadir Mecit isminde Muhaberat uşağına liderlerimizin seslerini teyp kasette kayıt etmesi için onları konuşturmuştur ve beni yanlış getirdiler diye yakında serbest olacağım demesi onlar ona inanarak tüm bilgileri Berzan El Tikrit Muhaberat başkanına vermiştir, ayrıca Dr Necdet Koçak yanında olan bir Irak Dinarının yarısı Türkiye İstihbaratında olduğunu ve yarısında kendisinde olduğunu teyp kasete kayıt edilmiştir, ayrıca şehidimiz Yarbay Abdullah Abdulrahman evinde olan mektubun bir Kürt asıllı yakında serbest olur diye onu yok olmasını parçalamasını, yoksa olu onu Türkiye İstihbaratına ulaştırmasını söylemiştir ve evde yerini belli etmiştir, bu bilgileri Kadir hemen Berzan Tikriti eline yetirerek, Yarbay Abdullah Abdulrahman evi aranarak mektubu bulmuşlardır, Ayni günde serbest Kürt oldu diye Muhaberat onu kanlı işkence görmüş biçimde Şehit Necdet Koçak ve başkalarının odasına bırakarak almış olduğu bilgileri Irak Muhaberatına Taype kayıt ederek Berzan el Tikriti ye yetirmiştir.


Türkiye devletinin onların özgür olmalarına uğraşarak, Saddam diktatörü Irak Televizyonunda Türkiye benden adamları soruyor Türkmenleri, istiyor burada onun adamları varsa, bakalım gelip götürsün, bu kadar girişmelere rağmen, kıyıcı Saddam rejimi liderlerimizi idam etmişlerdir.
Büyük dava adamı Necdet Koçak tutuklanarak, uzun süre işkence gördükten sonra dava kardeşleri ile idam olmuştur.


Necdet Koçak Irak Türklerinin önde gelen Türkçü, milliyetçi liderlerinden sayılarak 1939 yılında Türk şehri Kerkük Avcı mahallesinde anneden olmuştur, Türkiye’ye 1958 gelerek Ankara Üniversitesi Ziraat fakültesinden 1962 mezun olmuştur1967 tarihinde doktorluğunu almıştır 1970 tarihinde Bağdat’ta sulama makine başkanı olmuştur.


Necdet Koçak 22. 3. 1979 tarihinde Türkçülük, Türkiye’den dolayı 16 Ocak 1980 yılında Bağdat Severe Devrim yargı evi Saddam rejimi tarafından idam olmuştur, tüm işkenceler Berzan El Tikriti tarafından uygulanmıştır.


Necdet Koçak Irak Türklerinin çalışkan, yorulmayan Türkçülük davasına sahip çıkan, disiplinli bir lider idi. davasına inançlı, imanlıydı, Irak muhaberatında türlü insanlık dışı işkencelerden sonra, Abu garip idam odasına kendisi ile dava arkadaşları ile götürmüşlerdir.


Liderlerimiz Necdet Koçak ile birlikte, dayanılmaz korkunç işkencelere karşı konuşmadan, itiraf etmeden kimsenin adını vermeden, dayanarak idam olmuştur, onun gibi bir yiğit, kahraman milli Türkçülük, milliyetçilik davası yolunda, onlarca Türk gençlerinin örgütlenmesi, teşkilatlı olması, yetişmesi onun sayasındandır, bugün Irak Türkmen Cephesinin ve Türkmen Partilerinin kuruluş, onlar vermiş oldukları temiz kanlarıyladır.


Necdet Koçak her bir yönüyle üstüne düşen büyük Türkçülük, ülkücülük görevini yerine getirmekteydi, Irak Türklerini ve tüm dünya Türkleri ile, ilgilenmekteydi, her insanı severek yardımlaşırdı.


Ben üçüncü defa idi Türkiye’ye gelişim büyük liderle 1976 tarihinde cebeci, site yurdunda tanışmıştım, orada öğrenim gören kan kardeşlerimi görmeye giderek onun bir konuşmasına hazır oldum, Irak Türklerini yakın tanımaktaydı, küçük yaşta Süleyman Demirel, Fahri Koru Türk’ten dolayı tutuklandığımı anlatmaya başladı, örgütlenmeyi, teşkilatlanmayı deflerce öneriyordu, bana gizli çalışmayı, sürekli olarak okumayı okulumuzu başarmayı söylüyordu, bende önden bir kaç ay sonra tutuklandım kendisiyle dava arkadaşlarının adlarını Irak gizli servisi tarafından tutuklanan insanlardan duydum, o anda anladım ki bizleri Saddam yönetimi yok etmeye planlıyordu.


Necdet Koçak Irak Türklerinin ölmeyen, Türklük simgesidir bizlere bir umut ışığıdır, idealist, kültürlü, üstün milli bilgiye sahip olarak, alçak gönüllü, hoşgörülü düzenli olarak, yorularak çalışmaktaydı. İradeli, disiplinli davranışları Türkçülük prensibini yansıtıyordu.


Necdet Koçak Türkçülük mücadelesi yolunda, vatansever, milliyetçi lider Kerkük Türk şehrinin, ölmeyen bir simgesidir, milli dava yolumuzun rehberidir, şehidimiz gönlümüzün derinliğinde yaşayarak, yaşamaktasın kolay olamaz şehidim senin uzun yıllar milletimiz için, mücadeleni konuşmak, yazmak bizim için çizmiş olduğun Türkçülük yolunda, milli davandan hiçbir gün ayrılmayacağız, azimle, inançla sürdüreceğiz, ne mutlu büyük Türk milletine, Irak Türklerine, ülkücü, Türkçü Türk dünyasına öyle bir büyük lider yetirdi, Büyük dava adamını Kerkük Türkünü kurtarmaya gönderdi, ruhun şad olsun, ölmeyen şehidim sen ölmedin, şehidim sen bizimlesin sen bizimle yaşıyorsun.



No comments: