Thursday, 28 October 2010

ALTUNKÖPRÜ TÜRKLERİ

ALTUNKÖPRÜ TÜRKLERİ
SADUN KÖPRÜLÜ



ANALİZ

Irak Topraklarında uzun çağlardan beri Irak Türkleri yaşayarak dillerini, tarih, varlıklarını hiçbir zaman unutmadılar her türlü asimilasyon, soykırıma karşı Irak Türkleri topraklarına kanlarını vererek onlarca devletler, atabeyler kurmuşlardır.

Altunköprü Türkleri milli mücadele yolunda yüzlerce şehitler vererek kendilerini bu davaya adayarak kendi çıkarlarını düşünmeden kahramanca, yiğitçe çalışarak tüm Irak Türklerinin , dünya Türklerinin yanında oldular,Eski tarihine bağlı olarak Altunköprü hep gelenek,göreneklerine dayanarak tüm iktidarlarının baskısına rağmen Tarih boyunca adı Altunköprü olarak hiçbir güçler onu değiştiremez.ve Altunköprü Türkçe olan adıyla sonsuza dek tüm düşmanlara karşı var olacaktır yaşayacaktır. Araplaştırma, ve Kürtleşme politikasına karşı Altunköprü hep Türk kalacaktır. Türk diye gençleri, yaşlıları, kadınları ölecektir.

1. 28 Mart 1991 yılında ALTUNKÖPRÜ Türklerine yapılan katliam,

kıyıcı Saddam rejiminin işlemiş olduğu büyük cinayeti, bizleri Türkçülük mücadelemizden bıktıramadan, bıktıramaz tüm şehitler onurlu, temiz Irak Türklerinin dünya Türklerinin bilinç, iç duygusunda,

gönlünde Kanında yaşayarak ölmeyecektir.

ALTUNKÖPRÜ HAKKINDA


Altunköprü bir Türk ilçesi olarak Stratejik, Tarih, coğrafik, uygarlık, kültür bakımından, çok eski Türk tarihinde özel yeri olan bu ALTUN KÖPRÜ Türk kasabası, Türk Şehri (Kerkük, Bağdat ve Kerkük, Türk şehirleri Erbil, Musul) gibi kuzey şehirlerle ilişkisi bulunmaktadır. ticaret ve turizm yolu üzerine düşen bu Türk kasabası eskiden beri ve bu güne kadar da Irak’ın diğer şehirleri ile yolculuk geçidi sayılmaktadır.



Tabii güzellikte de her gönlü vurgun âşık olana yeri barınak milletine kucak açarak, bu kasabanın havası güzel, kokusu mis amber, suyu bal tatlı sabah erkenden ılık meltem kokusu esen rüzgâr, yeli, küçük zabta rengi avluya düşerek, etrafı çam, orman, ağaçlarla sarılarak, süsleyerek gönüllerde sevgi, Aşk büyütmektedir, milleti yüzde yüz temiz Türk olan ülkücülük davasına sahip çıkarak, Türklükle coşan serin, şirin havası, yeri güzel baharda renkli, renkli güller kokular açılarak, umutlar, mutluluklar insanlara vermektedir, hiçte solmayan büyütücü tadıyla, kokusuyla milli duygular gönülden, gönülle eserek, İnsanları birbirine bağlamaktadır.
2.
3. ALTUN KÖPRÜ Türkmen bölgesi bam başka anavatan Türkiye’yle ilişkisi olarak bir gezici yer sayılmakla, çok önemli kapsamlı yeri bu günümüze kadar bulunmaktadır.

Altun köprü Türk şehri Kerkük kuzeybatısından 44 kilometre sağına düşerek, Türk Erbil şehrinden ise 50 kilometre uzaktadır.

Aşağı Zab, Küçük Zab söylenen ırmak Altunköprü'nün yukarısından ikiye bölünmüştür her biri kasabanın bir yanından akmaktadır, iki kilo aktıktan sonra kayabaşı köyünden dalgalanarak altında birleşir ve bir tek ırmak oluşturmakla kasaba böylece üç yere ayrılır, yukarı, aşağı, orta Kerkük’e yakın olan semte (Salıhıya) orta adaya (Orta yaka) Erbil yoluna düşene (Tısın) adı söylenir.


Tasın tümü Türk olarak önce kasaba iken şimdi Kerkük’ün büyük bir mahallesi sayılmaktadır ikiye ayrılmıştır yeni ve eski Tısın, kıyıcı Saddam Tısın Türklerinden çok sayıda idam ederek, uzun yıllar Mahpushaneye atmıştır, baba, anne, oğul yaşlı genç kadın olarak, her evden üç dört masum suçsuz Türkmenleri idam ederek, kurşuna dizmiştir, birçoğunda yıllar boyu kayıp etmişti.

Bugün Tisin önceden olduğu gibi Türkistan’da bulunmaktadır.


Altunköprü da iki köprü bulunmaktadır, büyük köprü, küçük köprü,ve Altun su köprüsü da söylenir, son yıllarda diktatör Saddam bu zavallı milletin durumunu ekonomi, siyasi durumunu ele almakla, kasabanın uzaklığında Altunköprü Türk kasabasına gelmekte olan araba yolcular, ticaretten, gelirden Türkler yararlanmasın diye başka bir köprü yapmakla, kasabada işler çalışmalar durgun hala gelmiştir..


Altunköprü eskiden kervanlar buraya uğramak zorunda Kalmakla,
Şimdide güney, orta bölgelerini kuzeye bağlamakta, ve yıllarca seyyah gezicilerin Avrupalıların aramış oldukları önemli büyük yol olarak buraya

Uğramaktaydılar, ve çok yapıtlarda da Altunköprü ye yer verilmiştir.

Kasabanın kuzey batısından gelen (Haçar) deresi ise ırmakla karşılaşmaktadır.

Altunköprü'nün ne zamandan kurulduğu belli değil, çok eski bir tarihi verdir Irak devletinin kuruluşundan daha öncelere gelmektedir
4. Tarihte köprülere önem vermekle milattan binlerce yıl önce buralara
5. Uygar lık gelişme kalkınma ve Türk adında bir Milletin yaşadığını kaydederek, yazmaktadırlar.
6. Artık buralarda hiç Bir millet olmadan Türk milleti varmış yaşarmış- buralarda sayısız devletler büyük Türk milletimiz kurmuştur.


7. Altunköprü Türkçe birleşik ad olarak hakkında Tarih ve millet arasında da neden bu adın verilmesi hakkında yazılar, söylentilerde çoktur..



ALTUNKÖPRÜ İLE İLGİLİ SÖYLENTİLER

1-Altunköprünün ilk yapılışında bir Altun halka köprüye takılmasıyla ilgilidir.
2-Altunköprünün, köprüsünün yapılmasında millet onu kolaylaştırmak için aralarında parça, parça Altın toplamakla hükümete vererek, Türk ALTUNKÖPRÜ, kalkınması ve ilerlemesi iktisadının dehada iyileşmesi için ve kasabanın varlığı geleceği için bu yardıma katılmışlardır.
3-Altun köprü toprağının çok önemli, verimli olduğu için, Altun ocağı olmakla, geçit yol olarak gelir sağladığından dolayı bu ad verilmiştir.
4-Altunköprü yapılırken uzaktan gelen kervanlar büyük Köprüsünde bir halka gömmüş, küçük köprüsünde bir halka Altun görmekle ve çırak gibi aydın ışıklı yanarak Altun ocağı söyleyerek oradan kalmışlardır.
5-Altunköprü hakkında tarihte de küçük zabin yukarısı (Altun su ) diye tanıtmakla, köprü yapıldıktan sonra (Altun su köprüsü) Söylenmiştir. kısaltmak üzere (Altunköprü )ye dönmüştür.
(Hofman)
6-Tanınmış tarihçi dördüncü sultan Murat 1638 miladi yılında Bağdat yolculuğunda küçük Zab üzerinde bir köprünün yapılmasını emir vermiştir, Altun ağırlığında olmasını söylemiştir, böylece iki köprü olmuştur.


ALTUNKÖPRÜNÜN ADI


7-ALTUNKÖPRÜ adına sultan Murattan 78 yıl önce seyahate başlayan, Portekizli (Efso ) yapıtında Altunköprüden] konuşulmuştur..

8-Tarihçi (Rüstem paşa ) uzun, uzun Altunköprüyü anlatmaktadır.
9-Fars tarihçisi(Şerafeddin ali yazdı ) Altunköprünü miladi 1424 yazmış olduğu (Zafer name )yapıtında Altunköprüyle ilgilenmiş (Faruk Sümer ) Türk tarihçisi ise Altunköprü adı 14 yüzyılın ortalarında var olduğunu anlatmaktadır.
8. 10- Hüseyin Namık Orhun’un yapıtında ise iki köprünün Zab üzerinde dördüncü sultan Murat 1907 yapıldığını Musul salnamesinde belli etmektedir.

Altunköprü Türklerinin arasında geçen açıklama söylenti dördüncü sultan Murat, Şah Abbas’a karşı giriştiği Bağdat seferinde Kerkük Türk şehrine bir kumandan göndermiştir, kumandan Altunköprüye geldiği zaman bir köprü yapılmasıyla uğraşır, savaş vaktinde kumandanın boş yere vaktini geçirdiğini gören sultan savaşa katılmadığını ve korkak olduğunu düşünerek, çok kızıp öfkelenerek yapmış olduğu köprüye yaklaşmadan, binmiş olduğu atla suya sürerek, Irak Türkleri arasında tanılan (Hoyrat ) bir tür şiir cinaslı bir kaç anlam taşıyan hoyratını söyler.

Su seni

Su büyütmüş, Süseni

Geçme namert Köprüsünden

Koy aparsın, su, seni

Yatma tilki yatağında[gölgesinde]

Koy(bırak) yesin Aslan, seni

Türk ordusunun kahraman yiğit olduğundan dolayı Sultan ister kumandan, asker er olsun savaştan kaçmak olmaz, çünkü düşmanla karşı karşıya korku ölüm bilmeden savaşmalı cephede durmalıdır.

BURALAR TÜRKLERİN YERİ
Eski çağdan beri Türk milleti bu bölgelerde yaşamışladır, Karakoyunlu devleti başbuğu Bayram hoca 14 yüzyılın ortasında kış mevsimi Altunköprü, Kerkük’te geçirtmekteydi.

Altunköprü kasabası Türk yerleşim merkezi olarak, buradaki Türkler milattan önce burası Türk’ün vatanları olduğu tarih kitaplarında görünmektedir, böylece Irak Türkleri bir bölüm yazarların söylediklerine göre, bizler Osmanlı imparatorluğundan,ve Abbasiler, Amavilarla Irak’a yerleşmiştik, Irak’ta hiç bir millet olmadan bizler burada olmamız bellidir. daha Milattan önce (Şemiro) olan Altunköprü adı (Derin köy) olmuştur ayrıca Sümerlerin Türk oldukları tüm tarih kitap, yapıtlarında bellidir, Sümerler

ilk millet olarak Irak’ın kuzeyi ve güneyinde yaşayarak uygarlığı kurmuşlardır, her bir alanda ilerlemişlerdir, böylece bizler Sümerlerden bir parça olarak Irak olmadan bu topraklar bizlerden kalmıştır.
9.
10. Kerkük şehri yüzde yüz bir Türk şehri olarak etrafı ve içi Türklükle yaşamaktadır. Altunköprü gibi.
Bayat, Oğuz , Ak koyunlu, Kara koyunlu, gibi bu bölgede yerleşen Türk kabilelerde gelmişlerdir birde dördüncü(Murat) dönemindeki Osmanlı imparatorluğundan ve Selçuk imparatorluklarından bir bölümü burada kalmışlardır,.

ALTUN KÖPRÜ OYMAKLARI

Altunköprü Oymaklarına gelince, Demirel, Ateş, Acem, Ağalar, Bekler, Allaf, Attar, Bakkal, Balıkçı, Balyemez, Bayraktar, Behlüller, Dilber, Azizler, Hayyav ,Oruç, Sıncana, Bayat, şurba, Salıhı, Seyitler, Kervancı, Doğramacı, Sarhoş, Dağstanı, Acem evi, acemli, siyan, düşap, Ateş, Fereç, Keleş evi, divana,haydara,Köprülü,Derviş, Zade ve başka oymaklarda bulunmaktadır..

ALTUNKÖPRÜ KASABASINDA TANINANLAR

ALTUNKÖPRÜ bir Türk bölgesi olarak çok sayıda yazarlar, şairler ses sanatkarı, bilginler yetiştirmiştir bunlardan Şükür Han zad, Şevket Ateş oğlu, Muhsin Behçet, Av Tarik Zeynel, Ziyat Köprülü, Sadun Köprülü, Faruk Faik, Zanun Taha, Bektaş Köprülü, Molla Sadun, Molla Haşim Köprülü, Ümit Osman Köprülü, Satıh Köprülü, Zühdü Namık, Abdurrahman Gör ses, Kamil Köprülü, Sinan Köprülü, Abid Köprülü, Sitar Köprülü, Ablukadır Ömer, Zanun Tüfik, Kara Sadi, Cuma Kasapoğlu, Mahmut, Adnan Kasap, Diyar Köprülü, Ömer Köprülü ve başkaları.



ALTUNKÖPRÜ 1959 Kerkük katliamı

11.
12. 14 Temmuz 1959 Yılında Kürtler hazırlık görerek Altunköprü kasabasına saldırı yapmaya plan çizerek Peşmergeler üç gün bekleyerek, bir türlü Altunköprü’ye giremediler çünkü Türk milleti tüm güçleriyle karşı durmaya ölmeye can, kan vermeye toprağa, bayrağa ant ederek bir yabancını Altunköprü’ye girmesini yasaklayarak engel durdular. kadınlar, çocuklar yaşlılar bile hazırlık görerek her türlü kollanan aletleri eve bırakarak gece gündüz uyumadan uyak kaldılar, beklediler gelenleri saldıranları yok etmeye tüm insanlarımız birleştiler böylece düşman Altunköprü’ye korkudan giremediler.

ALTUNKÖPRÜ VE KÖPRÜLÜ SOYADI.

Altunköprü kasabasında Köprülü soy adı bugün Türkiye’nin bir çok yerinde bulunmaktadır özellikle İstanbul, Ankara Altunköprü aileleri Türkiye’de bulunan Köprülü Zada Ailesiyle akraba olarak dördüncü Sultan Murat döneminde Altunköprü kasabasına yerleşerek, o dönemde bir çok Altunköprülü Türkiye’ye yerleşerek ,Köprülü soyadını kollanmaktadırlar Türkiye’de tanınan Köprülü zada ailesinden önde gelenlerden Mehmet Fuat Köprülü zadadır. Dünyanın neresinde olursa olsun tüm Türkler bir ailedir kan kardeş olarak birbirleriyle kan ırk Türkçülük duyguları bulunmaktadır.


ALTUNKÖPRÜ SADDAM REJİMİNDEN SONRA

ALTUNKÖPRÜ Türkleri Saddam düştükten sonra çok sevinerek, kutsal şehitlerinin mezarda ruhları şad olarak, demokrasiye inanarak, ana dilleri Türkçe’yi tüm çalışma çabaları ile Türkçe okullar açarak çocuklarını kendi ana dillerini öğrenmek için yazdırmışlar bugün tüm baskı engellere reğman Türkçe okullar ve Türkmen Cephesinin kolu ile Türkmen milli parti ,dernekler açılarak adlar Türkçe bırakılmıştır. Ve tüm evlerde Türkçe kanallar ve Türkmeneli televizyonu izlenmektedir.
13.
14. Her ne Kadar Kürtlerin baskılarına karşı Altunköprü Türkleri direnerek, haklarını şehitlerin kanıyla milli mücadele ile korumaktadırlar..

DİKTATÖR SADDAM’IN ALTUNKÖPRÜ SOY
KIRIMI ,KANLI KATLİAMI

Irak baas hükümeti iktidara gelmesinden bu yana, uyguladığı baskı politikasından Türk Şehirleri canım Kerkük, Erbil, Musul, Diyala

Türk Telafer, Kifri, Ömer mandan, Şahreban, Selamiye, Karakoyunlu, Tuzhurmatu,Tazehurmatu, Beşir, Tısın, Hanekın, Mendili, Köy, bucak, İlçe,
Kasabalarımız, Türk Altunköprü özellikle nasibini almıştır.

Buların hesabı çok zor olmuştur, çünkü kendileri Türk, dilleri Türk

Tarihleri Türk, Altunköprü da Türk’ten başka hiç bir millet yoktur, ve olmamıştır köyden, dağdan başka Türk olmayan yerlerden gelenler hiçte Kerküklü, Erbil’i, Musullu ,Altunköprü, Telaferli olamazlar, bu yerlerde öteki Türk yerlerimizle Türk’tür, Türk kalacaktır, Kerkük ve tüm Türk yerlerimiz ne Kürdün, ne Arap başkalarının boş sözüyle Türklüğünden soyluğundan yurdundan toprağından ölse de ayrılamaz vazgeçmeyecektir..



Çünkü büyük milletimiz ahlaklı, dürüst, şerefli, çalışkan, gelenek, göreneklerine bağlı olmaları nedeniyle, iktidarın zulmüne maruz kalmışlardır.

Nice kötü kara günler yaşamışlardır.


28 Mart 1991 tarihinde ayaklamada Kürtler Türk toprağına girmekle,yağma talan ettikten sonra, Türk olduklarından dolayı, onları korumak istemeyerek, Irak İstihbarat askeri güce engel olmadan,bu yerleri korkudan bırakarak, kaçarak ve bu milletin yok olmasına çalışarak, Kendilerini kurtarmakla, milletimizi ölüme karşı bırakmışlardır.

Bu milletin bir kısmı rejime, karşı ölümü göze alarak, yollarından dönmeden,
durup mücadele vermeye başlamışlardır, çünkü diktatör yıllarca gençlerini idam etmekle, zindana atarak, milletini sürgün etmiştir.

diğerleri ise korkusundan, arkası olmadığından kimsesiz olduğunu

düşünerek başka ülkelere kaçmışlardır, çoğunluk Anavatan Türkiye’ye yerleşmişlerdir.

Baas partisinin (1968)yılından itibaren iktidara gelip planlı olarak

çizilmiş siyaset programlarını bu kimsesiz talihsiz halka uygulamakta idi. milli duygularını yok etmek için uygarlığa ahlak Şerefe uymayan insan ilkesine aykırı davranış baskı yollarla tecavüzde bulunmuştur.
Saddam istihbarat askerleri 28 Mart 1991 ayaklanmasından sonra Türk

ALTUNKÖPRÜ kasabasında yaşlı kadın erkek çocuğa karşı hava destek vermekle, bu kasabaya girerken herkese ateş açarak evleri basarak, tank zırhlı birliklerle saldırarak top ateşine tutuktan sonra, toplu halde kaçanların önüne geçerek hepsini birden soruşturmasız kurşuna dizerek, idam etmiştir ve cesetlerini (Şafulla) kepçeyle toprağa gömerek gizli tutmuştur, bunların içinde[(7-8) yaşında çocuklarla,80 yaşında yaşlılarda, kadılarda bulunmaktadır, bu yaralı günahsız silahsız Türkler kutsal Ramazan ayı dolayısıyla, oruç olarak susuz yemeksiz oruçlarını bile açmadan toprak altına atılmışlardır gömülmeden, kanlı giysileriyle, artık bu doğru hak uğrunda şehitlerimizin haberlerini bayramdan 15 gün sonra öğrenilmiştir, bu soykırımda, iki yüzden fazla Türkmen Altunköprü kasabasında kurşuna dizilerek, şehit olmuşlardır. bu korkunç canavarcasına.ülküdeş soydaşlarımıza yapılan kıyıcılık sorgusuz, yargısız olarak en acı, haincesine yapılmıştır.

Bu katliam Bağdat’tan cellatlar Saddam ve oğulları Kusay, Uday, Ali hasan Mecit tarafından uygulanmıştır. zalim diktatörün özel askerleri eliyle işlenmiştir böyle canavarca, vahşice insanlık dışı, uygarlığa yakışmayan bu olay zevatlı AltunKöprü Türklerine uygulandı.

aylarca birden (kız, çocuk, yaşlı) ayrımı yapmadan yalnız Türk oldukları önlerine gelen herkesi suçsuz kanlarıyla ailesine vermeden, yer altına bırakmıştır, Saddam rejimini Irak Türkleri için büyük bir felakettir sayılmaktaydı. Ama ne mutlu bugün milletimizi bu kanlı rejimden kurtararak şehitlerimizin ruhları mezarlarında şad olmuştur. .

Saddam’ın acı olaylarından (Altun Köprü. Dibis) ilçesindeki Bay Hasan bölgesinde insafsızca gün ertesi uygulanan Altunköprü katliamında vicdansız Baas Saddam zalimleri bunlara hiç Acımadan göz yaşlarına bakmadan kıyasıca acı bir sahne ile (oğlum diye Çırpınır sitemleri göğe çıkan Anneler ağlayarak, Babam diyen yetim öksüz kalan çocuklar, vah ah kardeşim seni niçin zalimler Saddamcılar, kıyıcılar, öldürdüler bağırıp, çağıran bacılar kardeşler) kollarını ellerini, gözlerini bağlamakla suçsuz yere zalim Saddamcılar hepsini ölüm cezasına çaptırdı.
15. Irak Türklerini azınlık gören tüm millet örgütler nerde idi bilsinler ki bizler Irak’ın her bir yerinde varız ve Irak bizimdir kimsenin değil bizleriz Irak’ın kültürünü, tarihini, şeref, töresini koruyan en eski ve büyük millet bizleriz, her şeyimiz belli, nerde, kim bu zavallı insanların hakkını alacak uluslararası örgütler neredeydi, İnsan hakkını savunan Birleşmiş Milletler bu hakkı neden niçin savunmuyorlar? Siyasi teşkilatların görevi nedir? yeni çağda din, ırk ayrımı yapılmadan insanlar sevgi,,barış güven içinde yaşama arzusu duyarken talihsiz, kimsesiz bu millet kanlı ve korkunç olayları yaşaması acaba haksızlık değil mi?

Milletimize karşı baskısı önüne gelen her şeyi yıkıp, yıkıp, Türkleri berbat perişan etmiştir.

16.
17. Ne zaman zalimlerin hesabı sorulacak?

Uluslararası adalet mahkemesi ve adalet yerin bularak Saddam cezalandı ve hakkını alarak şehitlerimizin kanları yerde kalmadı..ve Türk milletine karşı çıkan başka düşmanlarla, böylece utanç verici olaylardan kıyıcı rejim Türkmen halkına Altunköprü Milletini tedirgin edip korkuda yaşatıyorlar Saddam gibi Altunköprünün adını değiştirmeye kalkıyorlar yüzlerce Kürt aileleri ilçeye bölgeye yerleştiriyorlar .



işkence , güç , idam, Kurşuna dizmekle bu Türk milletini yok etmek silmeye çalışmaktadır, artık Saddam’ın yok olmasıyla tüm düşmanlarda bir gün yok olacaklar.


TÜRK ALTUN KÖPRÜ KASABASINDA ŞEHİT OLANLARIN ADLARI.

1-Ahmet köprülü–1948

2-Hazım Enver Abdullah–1962

3-Atilla Ahmet Enver- 1976

4-Turan Ahmet Enver–1974

5-Adnan Halit Menden–1958

6-Mehmet Halit Menden–1952

7 -Oğuz Semi Emin–1983

8-Cengiz Mazlum Nuri–1968

9-Mensur Mazlum Nuri–1967

10-Nuri Mazlum Nuri–1971

11-Hani Mithat izzet–1970

12-Isam Mithat İzzet–1964

13-Amir Mithat İzzet–1960

14-Melik Faysal Süleyman–1966

15- Şalan Faysal Süleyman–1967

No comments: