Thursday, 13 August 2009

DOĞU TÜRKİSTAN VE BAĞIMSIZLIK MÜCADELESİ (4)



DOĞU TÜRKİSTAN VE BAĞIMSIZLIK MÜCADELESİ (4)
Ümit KÖPRÜLÜ

Dörtüncü Bölüm

Doğu Türkistan’a Çin İşgali

1947 yılında Zhung Zhi Zhung’un Doğu Türkistan’dan ayrılmasından sonra, yerine Mesut Sabir Beykoz Başkan ve İsa Yusuf Alptekin Hükümet Genel Sekreteri olmuşlardır. Bu atamalara karşı çıkan Doğu Türkistan Cumhuriyet temsilcileri hükümetten çekilince, 1948 yılında Çin Hükümeti Mesut Sabir’la İsa Yusuf Alptekin’i görevlerinden alarak Doğu Türkistanlılar’ın milli hainleri Burhan Şeidin’i Hükümet Reisi yapmıştır. Ağustos 1948’de Urumçi’de Çin Komünist Partisi’nin Merkezi Komite Temsilcisi sıfatıyla, Milliyetçi Çin Ordusu Komutanı Korgeneral Taosiyo’yla Eyalet Hükümet Reisi Burhan Şeidin’le görüşerek, onları Komünist Partisi’ne itaat etmeye kandırır ve 25 Eylül 1948 tarihinde Mao Zedang’a, kendisine Taosiyo’yla Burhan Şeidin’in telgraf göndererek komünist rehberliğini kabul ettiklerini bildirir.

20 Ekim 1949 tarihinde Çin’in General Gopin Wang’un komutanlığındaki 2. Kolordusu’nun Tanka Alay Birliği Urumçi’ye girer ve 12 Aralık 1949 tarihinde Doğu Türkistan’ın güneyindeki önemli yerleşim merkelerini işgal eder. Loyuenfa Zhang Shenyue komutanlığındaki 6. Kkolordusu da Doğu Türkistan’ın kuzey ve batısınaki önemli kentleri işgal ettikten sonra, Çin Komünist Partisi hiç karşılık görmeden Doğu Türkistan’a ship olur. Ardından Çin Komünist Partisi Genel Başkanı Mao Zedang, Doğu Türkistan Cumhuriyeti Başkanı Ahmet Can Kasımi, İçişleri Bakanı Abdulkerim Abbasof, Başkomutan İsah Bey ve General Dalil Han’ı Çin Halkı’nın yapılacak olan istişare konseyi toplantılarına katılmak için Pekin’e davet eder.Ancak Sovyetler Birliği üzerinden Pekin’e gitmek isteyen heyet Stalin’in çizdiği sinsi bir pilanla suikasta uğratılarak katledilir. Böylece Doğu Türkistan’daki Milliyetçi Çin Eyaleti Hükümeti Pekin’de kurulmuş olan Komünist iktidara teslim olarak Doğu Türkistan’ı tamamen Çin işgalına bırakır.

Komünist Partisine karşı olan Eyalet Valisi Osman Batur, Eyalet Hükümeti’nin Maliye Naziri olan Canım Han, Kumul Valisi ve Asayış Komutanı Yalvaz Han ve Ubeydullah Ertürk önderliğinde silahlı bir ayaklanma olur. 1951 yılında bu ayaklanmayı başarıyla bastıran Komünist Partisi, Osman Batur’la Canım Han’ı da ktletmeyi başarır. Yalvaz Han’la Ubeydullah Ertürk’lerse Tibet yoluyla önce Hindistan’a ve sonrası Tayvan’a geçmeyi başarırlar. Ubeydullah Ertürk bir süre üyeliğini yaptığı Milliyetçi Çin Palamentosuna devamettikten sonra, Türkiye’ye iltica edip, 1970 yılında Türk Vatandaşlığına girer. Çin Komünist Partisi Doğu Türkistanı istila ettikten sonra, Türk aydınlarının çoğunu tutuklayıp hapishanelere kapatır. Rusya’ya kaçmayı başaranlar bu tutuklamalardan paçayı kurtarırlar. Komünist Partisi’nin ikinci adımı ise, Doğu Türkistan’ın Milli Ordusunu Çin Halk Ordusuna katmak, 5. Kolordu diye yeni bir ordu oluşturmak ve Türk Subayları arasındaki muhalefetçilerden kurtulmak idi.

1966 yılında Çin’de Kültür Devrimi patlak verince, Doğu Türkistan’ın güneyinde de halk Mecit Bey Efendi önderliğinde ayaklanarak, Çin Ordusuna karşı silahlı çatışmalar başlatırlar. 3 sene devam eden bu ayaklanma, ayaklananların Sovyetler Birliği sınırlrına çekilerek tutsak edilmeleriyle sona erir. Bu ayaklanmanın siyasi önderliğini yapan Çin Ordusunda Tümgeneral olan Doğu Türkistan’ın Başkan Birinci Yardımcısı Nuryov da tutuklanarak, 1972 yılında Urumçi Cezaevinde dili kesilerek gizlice katledilir.

Bu ayaklanmayı bastırdıktan sonra, Çin Ordusu büyük sayıda göçmenleri getirerek Doğu Türkistan’ın çeşitli kent ve ilçelerine yerleştirir ve bölgedeki Çin Ordusunu Tarım Ordusu adı altında sivilleştirir. Bu Tarım Ordusu Doğu Türkistan’da genel hükümetten başka, kendisine 2’inci bir hakimiyyet kurar. Bir yandan 3 milyon Çinli’den oluşan ve 170 bin silahlısı olan bu ordunun unsurları tarımla uğraşır ve diğer yandan da asayış görevlerini yaparlar. Böylece onlar yerleştikleri Doğu Türkistan’ın en önemli yerlerini ekip meyvesini yemeye başlarlar. Çin Ordusu bununla da yetinmeyerek, İşgalettiği Doğu Türkistan’ın Tarım ve Conğar hvzalarında bir çok cezaevleri de yapmaya kalkar. O sırada Büyük Peylo ve Karadön Cezaevleri inşa edilir. Onlara ilave Doğu Türkistan’ın 1’inci cezaevi ise Başkent Urumçi’de yapıverilir. Bu cezaevlerine tutuklanan Türkler’in yanı sıra birde Çin’de çeşitli suçlardan yargılanan mahpuslar da doldurulur ve o çinli mahpusların hapislerini tamamladıktan sonra Doğu Türkistan’dan dönmeleri yasaklanıp, kendilerine tarım arazileri verilip her türlü kolaylıklar sağlanır.

1980 yılına kadar Çin rejimi, Çinlilerin Doğu Türkistan’daki nüfuslarını büyük sayıda artırarak, en çok sınırda bulunan Türkleri iç köylere göçettirerek yerlerine Doğu Türkistan’ın dışından getirdikleri Çinlileri yerleştirirler ve bununla da yetinmeyerek, büyük kentlerde yaşayan Türkleri kentlerinden uzak köylere göçettirirler. 1980 yılından sonra Çin Yönetimi dışa açılınca, Doğu Türkistanlılar da yurtdışındaki akraba ve dostlarıyla ilşkilerini kurarak biribirlerine karşılıklı ziyaretler başlatırlar. Ancak bu ziyareter Çin rejiminin sıkı denetim ve baskıları altında gerçekleşmekteydi. O dönemde bir de din özgürliği ilanedilmişti ve bu din özgürliği de Aralık 1980 de Kargalık İlçesinde bir ayaklanmanın vuku bulmasına sebepolmuştu. 25 bin Mücahidin katıldığı bu ayaklanma, Kargalık’ta yapılan bir caminin ilk Cumasında, Çinlilerce camide çıkarılan yangın nedeniyle patlak vermişti. Çinliler yangınla da yetinmeyerek caminin yakılmasını istiyorlardı. Ancak Çin rejimi bu isteğe yanaşmayarak askeri birliklerini ilçeye gönderip halk ayaklanmasını bastırır ve 760 mücahidi de tutuklayarak, cezaevine gönderir. Bu ayaklamada 12 mücahit şehit edilirken, 3 Çin askeri de Türk Mücahitlerince öldürülür.

Temmuz 1983’de Kaşgar Vilayeti’nin Peyzivat İlçesinde Çin rejimine karşı yapılan silahlı ayaklanma ise, bir hafta devam etmişti. 70’den fazla mücahidin şehit edilmesine ve 360 diğerlerinin de tutuklanmalarına sebep olmuştu. Bu ayaklanmada ölen Kızıl Çinlilerin sayısı ise, 20’yi aşmaktaydı. Bu ayaklanmayı bastıranlaın başında Uygur Türkleri’nin haini General Ulatayev vardı. Bu general Çin ordusunun Güney Türkistan’da Siyasi Komiser Yardımcısı idi. Ayaklanmayı bastırdıktan sonra, Doğu Türkistan’da ‘‘Çinlilerle Türkler biri birlerinden ayrılmazlar’’diye bir slogan çıkararak, Çin’in büyük diktatörü Danişopin’in takdirini kazanmıştı. Bu slogan sonradan Çin rejimi merkezi hükümetinin milli poltikası olmuştu ve bunun yüzünden de Ulutayev’e 3 askeri rütbe verilerek Korgneral olarak Doğu Türkistan’daki Çin Ordusu’nun Siyasi Komutan Yardımcısı göervine atanmıştı.


Devam edecek


Türkmenşanı Medya Merkezi
ITTBM

www.turkmensani.com

No comments: