Yazan:
Sadun KÖPRÜLÜ
(Araştırma)
Günümüzde
Kerkük, Musul, TELAFER Türklerinin görmüş oldukları acı durum, uzun zamanlardan
beri, her türlü işkence baskı altında yaşamları, zulüm eritme, yok etme sinsi,
asimilasyon politikalar Saddam döneminde olduğu gibi, yoğun bir şekilde
Kürtlerle Amerika ve müttefik güçlerin iş birliğiyle TELAFER Musul Türklerine
sürekli olarak sürmektedir.
Irak
Türkleri Her türlü haksızlığa uğramakla kimsesiz kalan TELAFER Irak Türkleri,
diktatör kıyıcı Saddam eski yönetimi altında, bu masum ve çaresiz millet
anavatan Türkiye’den uzak düşmekle, kara günlerde yaşayarak yaşamaktadırlar.
Irak
Türkleri yalnız Türk olmaktan, milli
duygularına sahip çıkmaktan, Türkçülük davasını savunmaktan, kimliklerini
kurumadan dolayı, çile baskıya
katlanmakla biricik arzuları ne zaman olursa ana yuvalarına kavuşmak isteyerek,
ümitler içinde yaşamaktadırlar, Güçlü Türkiye’nin onlara nasıl sahip çıkarak
diye hep mutlu oldular, sevindiler mutlu kaldılar, her gün sevgilerini büyük
Türk milletine kaşı arttırmaktadırlar.
Onlara
zulüm edenlerden yaptıkları işkence, zulmün, acının, uzaklaşmanın hesabını,
babalarının, yavrularının şehitliğini bir gün olsa bile soracak diye, Türkiye
ve Türk milletleri ile her zaman umutludurlar.
Irak
Türk milletinin duygusu büyüyerek, mas
mavi bayrak Al bayrak altında korkusuz tüm dünya Türkleriyle birlikte
özgürlüğe, bağımsızlığa kavuşmakla, artık bir gün Büyük Türk milleti, işkence
zulüm edenlere cezasını canlarıyla, kanlarıyla verecekler, her türlü baskıyla
olursa bu düşmanlar, TELAFER Irak Türklerine acının her bir türünü çektirdiler,
şehit verdirdiler, yerlerine, köylerine el koyarak milleti güllere uzaklara göç
ettirdiler.
Bu
acılara, özlemlere karşı, bizlere de bir gün gelecek ki Türkiye’nin ve tüm
dünya Türklerinin durumu değişecek, düzelecektir dehada iyi günleri yaşamakla,
bizlerinde haklarımız kanla alınacak, yeni bir gün doğacaktır Bundan sonra Al
bayrak dehada sıcak, coşkusu, ışıklı varlığıyla parlayacak, tüm Türk
topraklarında, yeni günler doğacaktır, canlanacaktır.
Musul,
TELAFER ilçesinde Türkmenlerinin sayıları yaklaşık olarak bu gün üç milyondur
bunlar yüzlerce köy, kasaba, ilçe, bucaklarda yaşamaktadırlar,
Bunun
yanında Sincar ve ona bağlı köylerde 40 bine yakın Türkmen yaşamaktadır, bunun
yanında ŞEBEK Türk’lerinde sayıları binlercedir.
Türkmen
şehirleri Kerkük, ERBİL, DİYALA, BAĞDAT güneyde, Kuzeyde, ortada ve öteki
Türkmen yerlerimiz Irak Türklerinin, Merkezi sayılarak, Türklüğün sembolü
olarak dünya, Türklüğüyle, gelenek görenekler, kültür, dil, örf, onur, töre,
tarihi arasında hiç bir ayrım olmadan ve olmayacaktır.
Musul
dışında Irak Türkmenleri Kerkük, Erbil, Telafer, Yunus peygamber, Altunköprü,
Hanekın, Tavuk, Tazehurmatu, Tuzhurmatu, Kifri, Kare tepe, Kızlar bat,
Şehriban, Mendili, Bedre, Cesam, Kazanı ye, Aziziye, Şebek, Sincar, Bezyan,
Ağaçlar, Ömer mandan, Kazıya, Reşidiye, Kara Koyunlu, Ak koyunlu, Mahlebi,
Afgani, Şirin han Türk alan, Bastamli, Beşir, Kızılar bat, Kümbetler Kaplan,
Ordu Diğer Türkmen kasaba, köyler, ilçe, bucakları Irak’ın her bir şehrinde
bulunmaktadır.
Bu
toprak yerlerin tam Türkmen
olduklarından dolayı düşmanların baskı zulmü altında kalmakla Arap’ın,
Kürdün Katliam, soykırımlarına maruz kalarak Abdülkerim kasımın
diktatörlüğünde, Kerkük Türkmen şehri komünistlerin, Molla Mustafa Barzani,
Kürtler tarafından 1959 yılında yüzlerce Türkmen’i canavarca işkence zulümle
katliam uygulanarak, yüzlerce Irak Türkleri ağaçlara asılarak, iki araçla
parçalanarak, kimide diri, diri toprağa gömülmüştür, Bunların arasında
Albay
Ata Hayrullah, asılarak, Kürtçe olarak Türklerin Turancıların liderinin etinin
kilosu elli filiz diye bağırarak, iki ayağından ağaçlara bağlanarak sonradan
iki arabanın ters yöne gedmesiyle cesedini parçalamışlardır.
Ayrıca
kendisiyle kardeşi albay Doktor İhsan Ata Hayrullah, Nihat, Fuat, Emel Muhtar
Kasım Neftçi, Zühir Çaycı ve yüzlerce Kerkük Türkleri acıcasına şehit
olmuşlardır.
1991
yılında da ayaklanma, silkinme sırasında,
tüm Türkmen toprak yerlerinde Türkmenler Kurşuna dizilerek, kendi
anavatanlarından uzaklaşmakla, yabancı ülkelerle Anavatan Türkiye’ye
sığınmışlardır.
28
Mart 1991 Yılında da 8–7 yaşlarında çocuk 60- 80 yaşlarında kadın erkek 200 den
fazla Altunköprü Türkleri, yalnız Türk olduklarından dolayı, Türkiye’yi
savunarak, severek Altunköprü kasabasında baba yiğitler gençler kurşuna
dizilerek, üstlerine toprak atmışlardır, bir bölümünü de diri, diri
gömmüşlerdir.
Bunlardan
Ahmet Enver Köprülü, Atilla Ahmet, Turan Ahmet, Sabah Ahmet, İsem Mithat, Hani
Mithat, Amir Mithat Köprülü, Cengiz Mazlum, Mensur Mazlum, Nurettin Mazlum,
Melik Faysal, Şahlan Faysal Köprülü, Mehmet Halit, Adnan Halit ve gözleri
görmeyen iki kardeş ve başkaları bulunmaktaydı.
ERBİL
Katliamı
31
Ağustos 1996 tarihinde Mesut Barzani ve
Saddam Hüseyin rejimi tarafından çok sayıda Erbil, Kerkük Türkleri kurşuna
dizilerek, yüzlerce Türkmenler
tutuklanarak Saddam rejimine teslim edilerek idam olmuşlardır, ayrıca Mesut
Barzani tarafından uzun yıllardan beri Emir İzzet tutuklanarak suçsuz olmasına
rağmen ve yargı evi tarafından beraat olmasına karşı 8 yıllardan beri
hapishanede yatmıştır, bunun yanında günümüzde yüzlerce Türkmenler peşmergeler
Mesut Barzani hapishanesinde bulunmaktadır.
Musul,
Telafer çok eski Türkmen bölgesi, toprağı olarak, uzun zamandan Türkmen
vatanımız sayılarak, kan kardeş soydaşlarımız 1920 tarihinde İngiliz düşmanlara
karşı 1920 yıllarında kaça kaç katliamında toprak yerlerini vermeden
savunmuşlardır.
Irak
Türkleri için Musul, Kerkük, TELAFER, EERBİL, başka Türkmen yerleri doğup
büyüdükleri, yaşadıkları, Ataların, şehitlerin gömüldüğü toprakları,
yurtlarıdır Anavatanlarını bırakamazlar terk edemezler, çünkü Türkler Irak’ın
asil insanları sayılmaktadır.
Irak
Türkleri yıllar ay yıldızlı bayrağa hasret kalmakla, uykuda, uyak olarak ta
umutlarını mutluluklarını özgürlük bağımsızlıklarını Türklükle paylaşmışlardır.
Kutsal
olan bu Türk topraklar dağlar, taşlar, insanlar, yaylalar, köyler, kentler,
Ülkeler bizimdi bizimle yaşamını varlığını kurdu Türklükle, milliyetçilikle,
Türk birliğiyle, Türkiye’yle, coştu,
duygulandı, biz Türk’üz diye bağırıp susmadan sürekli bağırmaktadır.
Çağırmaktadırlar.
Irak
Türkleri anavatanı Türkiye’den koparılarak yaşamış oldukları kara acı
günlerinde çok sayıda büyük kültürlü efendi Türkçü milliyetçi kahraman şehit
vermekle, hapishaneye girmekle, çok
sayıda erlerde gizli olarak kayıp olmuşlardır, Irak’taki eskiyle yeni
iktidarlar her türlü yöntemle Irak Türklerinin doğru nüfusunu gizli tutarak,
saklamışlardır ve uygar olmayan yollara
baş vermekle, değiştirmeye çalışmışlardır.
Mezar
taşlarını kırarak, Nüfus dairelerini, kimliklerini kanıtlarını, yapıtlarını
yakarak ortadan kaldırmak, yok etmek için uzun yıllardan beri uğraştılar ama ne
yazık ki başaramadılar.
Öte
yandan dikta rejimlerle ve onların işbirlikçileri, Irak Türklerini sürekli
olarak çeşitli siyasal yollarla, yöntemlerle göçe zorlamakla uygulamış
oldukları zulüm, işkence, baskıyla, kendi yerleşim yerlerinden yurtlarından
uzaklaştırılarak, Irak’ın çoğunluk Arap olan güneyine yerleştirmekle,
çoğunlukta ülke dişine giderek
Nüfuslarının
kendi yerlerinde azlaştırılarak, Arap ve Kürtleştirme politikası tüm hızıyla
uygulanmaktadır.
Bu
günlerde Irak Türkleri Telaferden başlayarak, kuzeybatı Musul, SARILI, ŞEBEK
SİNCAR’LA, Şebekler Türkmen boyları, oymakları ile varlığını koruyan yüzlerce
köylerle, EERBİL şehri, ALTUNKÖPRÜ, TAZEHURMATU, Kare tepe kasabaları, Mendili
KİFRİ, Kızlar bat, Şehriban, ilçeleri, CELAVLA, Kara han ve Bayat, VASİT,
Aziziye, Yusuf iye Karakol, Türkmen aile, boyların oymakların yaşadıkları
birçok köy kasaba, ilçe, bucak bulunmaktadır.
Irak
Türkleri şimdiye kadar çeşitli dönemlerde her türlü baskı katliamlara
uğramıştı, 4 Mayıs 1924, 1926, 1941, 1944 yıllarında çok sayıda Türkmen aydın,
öğrenci öğretmenler, tutuklanmıştır, çok baba yiğit ağabeyler, aileler sürgün
olunmuştur.
Irak
Türklerinin Kerkük Türkmen şehrinde Türkmenler 14 Temmuz 1959 yılında Kerkük
katliamı Irak Türklerinin uğradığı en vahşi canavarca işlenen kanlı kıyımdı,
Birçok zulüm işlenen bu soykırımda birçok liderlerimiz aydın Türkmenlerimiz
soykırım uygulama kurbanı olarak, türlü yollarla öldürülmüşlerdir.
28
- Mart 1991 Türkmen kasabası, ALTUNKÖPRÜ katliamı ve soykırımı Silkinme, Ayaklanma sırasında,
diktatör Saddam rejimine karşı kendisini koruyan bu kimsesiz millet tek başına
her türlü silah araçlarla çocuğu, kadını, eri, kızı, genci yaşlısı 7–8 – 80-
75, yaşları arasında katliama uğramakla, iki yüzden fazla Aslan yiğitleri
kurşuna dizilerek, kimi diri, diri toprağa gömülmüşlerdir.
1970-
1980- 1990 yıllarında sayısız genç, aydın, liderlerimiz özel, Devrim yargı evi
(SEVRE) tarafından Türkiye’den, Türklükten, Turancılıktan dolayı yargısız
olarak, suçsuz tutuklanarak, yalnız Türk olduklarından dolayı, Türkiye’yi
sevdiğinden dolayı, türlü işkence, zulüm, acı görmekle idam edilmişlerdir.
Ve
çoklarda hapishaneye atılmıştır.
Belli
olan tanılan Ülkücü Türkçü
soydaşlarımızdan Emekli Albay Abdullah Abdurrahman, gözlerini işkence
sırasında oyularak, görmez hala gelmiştir, Dr Necdet Koçak, Rüştü Reşat Muhtar,
Halit Şen gül, Mehmet Korkmaz, Dr Rıza Demirci, Adil Şerif, İzzettin Celil
Terzi, Mustafa Telaferli, Yaşar Mehdi Tuzlu, Necmettin Tahir, Yılmaz Seyit,
Aydın Velit Erbil’i, Muhsin Ali Salihı, Aydın Mustafa,
Selahattin
Tenekeci, Selahattin Hafaf, Nihat Tavuklu, Celil Kümbetli, Hüsamettin Nuri
Köprülü, Fatih Şakır Kifirli, Enver Neftçi ve çok sayıda Türkçülük, Türkiye,
Turancılık ile ilgili olarak, binlerce Irak Türkleri şehit olmuşlardır.
Birçoklar
da uzun yıllar mahpushanede kalmıştır bunlardan İzzettin İsmail, Nihat Macit Ak
koyunlu, Esat Reşit,
Sadun
Köprülü, Vusam Abdullah, Ümit Osman Köprülü, Muzaffer Müzhir Köprülü, Necmettin
Kasap, Azal Celil, Sabah Azız, Sabah Nurettin, ,Münir Kâfili, Erşat, Muhtar oğlu, Salah Tazeli, Azam, Samı Kümbetli, , Yaşar Cengiz, Dr Sadık Ali Arafat Son günlerde belli olmayan birçok
nedenle şehit olan ve adlarını yazmadığım çok sayıda Türkmen kardeşlerimiz,
Kimi gizli yerlerde kayıp olarak onlardan şimdiye kadar hiçbir haber
alamamıştır, iz görünmemiştir.
Bunlardan
Dr Rıza Demirci, Kemal Terzi, Mahir Oktay, Cevdet Ata Avcı, Hüseyin Ali Gül
han, Hasan NECCAR, Gazı Mehmet Kuşunçu, Ahmet Mehmet Rıza ve başkaları.
Öte
yandan BEŞİR, KİFRİ, TUZHURMATU, TAZEHURMATU, TELAFER, TİSİN, DAKUK, İMAM
ZEYNELABDİN, KARAYATAK, ŞİRİNHAN ve Türkmen Kasaba İlçe, köylerimizden her
evden 3- 4- kişi babayla oğlan anne yaşlılar idam olmuşlardır.
Bunlardan
Abdurrazzak Ahmet Şah kolu, Asker Ahmet
Şah kolu, Casım Ahmet Şah kolu, Kasım Ahmet Şah kolu, Kasım Hasan Tazeli, Cafer
Rıza Arafat Selam yeli, Mehmet Hüseyin Beşirili, Ali Ekber Tisinli, Evlerinden
alınarak, götürmekle yalnız Türk olduklarından, İslam dinine bağlı
olduklarından dolayı, idam olarak ve binlerce kahraman insanlarda Mahpushanede
uzun yıllar güneş görmeden güçsüz, suçsuz olarak dört kapalı duvar arasında
şirin canlarını vermişlerdir.
Bunun
yanında Saddamcılar Türkmen yurtları Kerkük, Altunköprü Taze, Beşir, Tisin,
Tuzhurmatu ve başka yerlerimizden, sürgün uzaklaştırmaya kalkarak birçok sayıda
Türkmen ailelerini Anavatanlarından, uzaklaştırmaya başlanmıştır.
Buna
acı, baskıya karşı Türkmen milleti dayanarak, yurtlarını köy yerlerini bırakmak
istemeyerek, çoğunu hapishaneye atarak, Saddam rejimi onları idam etmiştir,
ayrıca baskı korku sonucu yüz binlerce aileler dünyanın her bir yerinde
yaşamaya mecbur olmuşlardır.
Bu
gün Türkmenlerin yerlerine Araplar, Kürtler yerleşmeleri yanında arazilerine el
koyarak,
Arap
ülkelerinden gelen Araplar birçok sayıda ailelere vatandaşlık hakkı verilerek,
topraklarımızı Araplaştırmakla, ayrıca güneyden gelen Araplara ev, para
vermekle Türkmen topraklarına yerleştirmiştir.
Saddam
rejimi düştükten sonra bugün Kürtler daha beterini büyük Kürtleşme politikasını
tün Türkmen elinde uygulamaktadırlar ve Türkmen şerhleri Kerkük, Erbil,
Telafer, Diyala, Musul’u ve birçok Türkmen yoğunluklu bölgeleri bir Kürt şehri
bölgeleri olarak göstermektedir.
Türkmenler
ise bu acı durum karşısında canları, kanları ile durarak her bir baskıyla çok
sayıda şehitler vermektedirler.
Saddam’ın
zorlu baskısına karşı duran ailelerin birçoğu hapis olarak yerlerinden,
yurtlarından olmuşlardır ve başka ülkelere kaçarak çok sıkıntı anlar
yaşamışlardır.
Saddam
döneminde bu baskı zülüm uzaklaştırmaya karşı, duran mert Türkmen kızı atılgan
yiğit milliyetçi Zehra Bektaşi Kerkük yurdunu bırakmayarak, zalim Saddam’a
karşı uzaklaşmayı Kerkük’ten istemeyerek, şirin canını yandırıp yakarak şehit
olmuştur.
TELAFER,
KERKÜK Türklerine Soykırım..
Türkmen
TELAFER ilçesi Irak’ta en büyük ilçelerden ve en eski ilçelerden sayılmaktadır,
milletin tümü Türkmen olduğundan dolayı, şimdiye kadar bu ilçe, il edilmemişti,
yeni evler, iş yerleri okullar hiçbir yatarım, onarım resmi daireler inşa
edilmeyerek, haraba yıkıklığa dönerek yok olmaktadır.
TELAFER,
Dahuk, Süleymaniye, Necef, Selahattin(Tikrit) Hilla, Kut, ve başka Irak
şehirlerinden büyük olmasına rağmen hala ilçedir, hiçbir Irak’ı yöneten
rejimler önem vermeyerek gelişme yatırım onarım yapılmamıştır, aynı durum Saddam
rejimi düştükten sonra devam ederek, Kürtlerin uzun yıllardan bu ilçeyi
kendilerine katmak için, ve SİNCAR ilçesine bağlamaya Amerika, müttefik
güçlerle kıyıcı soykırımla sonu kesilmeyen katliamlar uygulamaktadırlar.
tak
nedende çünkü TELAFER ilçesinde hiçbir ev aile Arap, Kürt olmadığından dolayı,
tümü Türkmen’dir, Türkçe konuşmaktadırlar.
Büyük
Türk tarihinde önemli yeri olan TELAFER ilçesi ve Türkmenlerinin yüce büyük bir
tarihi 1920 Yıllarında İngilizlere (TELAFER Kaça kaç devrimi) adıyla tanılan
düşmana İngiliz’e karşı canlarıyla kanlarıyla durarak, topraklarını yerlerini
savaşarak savunmuşlardır.
Ayrıca
1959 Yılında Silahlanarak Türkmen Kerkük katliamına Kürtlere, komünistlere
karşı durmakla Kerkük’ün acısına yardımına ulaşmaya hazır olmuşlardır.
24
Ocak 1970 yılında Irak rejimi devrim Komutası tarafından Türkmenlere kültürel
hakları tanınarak, ilkokullarda Türkçe okutulacak, Türkmen Araştırma Müdürlüğü
kurulacak, Türkmen yazar Edebiyatçılar birliği açılacak, sairlerin yapıtları
bastırılacak ve kültür müdürlüğü kurulacak diye bir bildiri resmi olarak 89
maddesi altında yayınlanmıştır ama ne yazık ki gerçekleşen tam bunun tersi
olmuştur, bir sene soran bu eğitim sonradan yüzlerce Türkçe okullar
kapatılarak, aydın kesim öğretmen, öğrenciler devrime karşı ayaklanarak ilk
defa Irak’ta tüm milletten önce, Yiğit atılgan Türkmen milleti, Erleri,
İşçileri, pazar adamları, Şehirlisi, Köylüsü, tümü bir alanda, bir yerde diğer
Türkmen şehir kasaba ilçe, Köy, Bucaklarıyla birleşerek, iç Türklük
milliyetçilik duygularıyla Ekim 1972 yılında boykot kararı alınarak, okullara
kilit vurmakla tüm iş yerlerinde kapatılarak, rejime karşı gösteriş tüm hızıyla
başlamıştır, 10 gün sürmekle aylarca da
devam ederek, buna karşı diktatör Saddam BAAS rejimi korku içinde milleti yaşatmakla acı baskısını yürütmeye başlayarak
çok sayıda öğrenciler, öğretmenler ve öğrenciyi destekleyen öğretmenler
sendikası üyeleri 36 kişiyi tutuklanmıştır.
Ve
çok sayıda öğrenciler tutuklanarak hapishaneye atılmışlardır, çok sayıda
öğretmenler güneye uzaklaştırılmışlar,
Tutuklananlar
arasında, bunlardan
Sadun
Köprülü, Celil Terzi Mehmet Korkmaz ve başkaları ve Sayın Dr Mardan Ali, Adıl
Terzi dönemin Başkanı Ahmet El Hasan Bakirle konuştuktan sonra tutuklananlar
birkaç ay sonra özgür bırakılmışlardır ve çok Türkmen de idam olmuştur.
Bunun
yanında Hüseyin Demirci (Tembel Abbas)
Türkmen tanınmış sahne oyuncusu aktörü olarak sahnede oynamış olduğu
Tembel Abbas ve Abbas pazar ağası sahne oyunundan dolayı, Irak İstihbaratı
yoluyla her türlü işkenceyle idam olarak sonradan cesedini yaktıktan sonra
Kerkük Televizyonu istasyonunun elektriğine bağlayarak asmışlardır.
Milletimiz
ise her bir Türkmen yerlerinde iş yerlerinin, çocukların, spor Ocakların
Takımlar, Kahvelerin adlarını hep Türkçe korkmadan bırakmışlardır, rejime
karşılık vererek ölüme işkenceye, yaşama yok söylemişlerdir.
TELAFER
Türk Toprağıdır
TELAFER’
DE okullar, iş yerleri kapatılarak, Türkmenler Emniyet, polis Merkezine
saldırıda bulunarak, TELAFER Türkmen kardeş soydaşlarımız, Irak rejimine büyük
ders vermişlerdir.
Bu
duruma karşı Irak hükümeti TELAFER TÜRKMEN ilçesini Araplaştırmaya uzun
yıllardan kalkarak, çalışarak, ama bir türlü gücü yetemeden yiğitçesine TELAFER
kardeşlerimiz sine canlarıyla, kanlarıyla karşı durdular. İktidara karşılık
vererek canla durarak savundular, Ata, baba topraklarından, Arapları sürdürmeye
başladılar.
Diktatör Saddam TELAFER Türkmenleri yok etmek
için iki plan uygulamaya başladı TELAFER ilçesine girişte yafta levhada
(TELAFER
Arap’tır) yazarak zorla asmışlardır, TELAFER Türkmenleri buna çok karşı
darılarak, her bir yerde TELAFER Türk’tür, Türk kalacak, burası düşmanlara
mezar olacak yazılarak, Arapça yazılan levhanı, yaftayı pisleterek,
parçaladılar kaç defa levhanı değiştirmeye Kalkan Arap Baas rejim pislikle
karşılanarak, kararından geri dönmüştür.
Böylece
TELAFER Türkleri tüm baskıya karşı kendilerini Türk yazmışlardır ve Türk
olduklarını dünya bildirmişlerdir.
Buna
karşı kıyıcı Irak hükümeti her bir baskısıyla Türkmenlere işkence uygulayarak
TELAFER ilçesini büyütmeyerek şehir halına getirmedi, şimdide Kürtler ayni
Saddam’ın politikasını TELAFER Türkmenlere karşı uygulamaktadırlar.
Saddam
döneminde hiçbir yardım kalkınma, onarım yapmadı, okul hasta hane, projeleri
açmayarak, çok sayıda TELAFER Türkleri idam edilerek, mahpushaneye atarak,
evlerini mülklerini ellerinden almışlardır.
Bu zulüm ve kıyım karşısında TELAFER Türkleri
ev, mallarını bırakarak başka, köylere, şehirlere, Ülkelere sığınmışlardır.
Bununla
yetinmeyen düşmanlar Saddam düştükten sonra bir sene boyunca Kürtler İslam
olmayan Amerika ve müttefikleriyle büyük katliamı, soykırımı TELAFER Türklerine
karşı yürütmeye başlatmıştır.
Türkmen
TELAFER Şehri
TELAFER
yüzde yüz bir Türkmen ilçesi olarak, Musul
Türkmen şehrine bağlı olarak, 70 Kilometre Doğuya düşerek, kuzeyden Irak
Suriye sınırının yakının düşerek, kuzeyden Dicle ırmağı ve TELAFER'LE DAHUK,
ZAHO ilçesini birbirine bağlamaktadır, DAHUK ise çok küçük ilçe olmasına
rağmen, il olmuştur, doğudan Hamiden kasabası batıdan SİNCAR ilçesi, güneyden
Hazar İlçesini kapsamaktadır.
TELAFER
kalası ise milattan yüzlerce sene önce yapılmıştır.
Nüfusuna
gelince TELAFER ‘İN yüzde yüzü Türkmen olarak Nüfusu gizli sayımlara göre 500
bin olmak üzere Hükümet kaynakları 450 bin göstermekle baskısını
sürdürmektedir.
Dilleri
tam Türkçe olarak yüzlerce Sümer Türkçesinden kalma sözcükleri
kullanmaktadırlar.
TELAFER’E
bağlı 300 yakın Türkmen köy bucakları
bulunmaktadır, bunlardan Ağ büğe, Altallavi, Buhur, Cebbara, Daşlı dere, Harna,
Kara koyun, Mistah, Şeyh İbrahim, Telgazu, Viran şehir, Ağ bulağ, Arif, Buter,
Cuma, Deveboynu Kubbe, Sino, Ağ tepeler, Arpa tepe, Ceddu, Kara tepe, Kırmızı koyu, Muhallebiye, Sibate
Terimi, Alhamra, Avken, Çeçen harabı, Haraba Cemas, Kızıl koyu, San bar, Sapan
harabesi, Turunu, Damlamca, Harala gürele,
Kızıltar,
Sualtı, Damlaca, Üç tepeler, Şebekler, Karalı, Dervişler, Toprak ziyaret, Hazne
tepe, Minaret, şebek, Topzava, Kibirli
Yencice, Haraba Sultan, Şeyh emir, Kök
celi, Apacı, Zehra hatun, Ordu, Kadıya, Hıdır, Bacalan Serili teribes Bir
hâllı, Orta haraba, Ömer han, Tilyare, Eski kalak, Reşidiye, Bayat, kışla, Kara
koyunlu, Yunus peygamber, Arpa çay, Eski şehir, Keriz Selimiye, Ak koyunlu, baş
Tutmaz, Bektaşi, Celavla, Fazıl iye,
Kelek, Seyitler, Aşağı Şirin han, Zeynel abdın, Yukarı şirin han, Kara
Yatak, Şemsi yat, Tahrava, Bisatlı,
Basık, Tercili gibi hepsi birden öz Türkçe konuşmaktadırlar.
TELAFER’
DE çok Sayıda yazar şair, ses sanatkârları, aydın insanlar, Siyasetçiler,
şahsiyetçiler, bilginler görünmektedir.
Bunların
çoğu diktatör Saddam tarafından idam edilerek, birçok yerlerde uzun yıllar
mahpushanede yaşamlarına devam etmişlerdir, Felek oğlu, Zaman oğlu, Fazıl kene, Rıza Çolak oğlu, Tehir terzi , Abdul Emir
Telaferli, Ayub Anadolu oğlu, Hazım Alay bek, Hüseyin Devacı, Yasın Yahya oğlu,
Bakır lahimçi, Ali Şah Telaferli, Rıza Abu,, Selim Abdı, Ali baba oğlu, Selim
baba oğlu,, Sadu Telaferlı, Sefer Ahmet kodu, İsmail baba oğlu İbrahim kara
koyunlu, Mehmet Kasım, Riyaz Kahraman, Ahmet Abu ve başkaları..
TELAFER’DE
tanılan oymaklardan Seyitler, Bayat, İlhanlılar, Muratlı, Şeyhler, Babalar,
Çolaklar, kaplanlar, Anadolular, Keleşler, Alaylar, Bekler, Kara ulus, Efeni,
Selbi, Alaybeyleri,, Deveci, kadılardır ve çok sayıda Aşiret oymakları
bulunmaktadır (tüm Türkmen aşiretleri) araştırma yazımda bulunmaktadır.
TELAFERİN
yerlerine gelince Saray, Kala, Hasan köy, kerteri Çelebi, Kız tepe, Çolak,
Sincar sur.
Aşağı
mahalle gibi ve birçok önemli yerleri bulunmaktadır.
Bu
onurlu, töreli kahraman, yiğit TELAFER Türkmen milleti tanılan TELAFER
(Kaça
Kaç) devrimi ile İngilizlere Karşı be karşı durarak, kendi toprak yerlerinden
yurtlarından İngilizleri sürmüşlerdir.
Saddam
dikta rejim
Hükmü
geldikten sonra tüm gücünü kullanarak, bu milleti yok etmeye çalışmıştır.
Ama
Sabırlı, korku, ölüm bilmeyen, atılgan iradeli olan TELAFER Türk milletimiz,
dayanıp ayakta durarak, biz Türk’üz diye varlıklarını topraklarını bugünde
Amerika’ya Kürtlere karşı canlarını vere, vere
Savunmaktadırlar.
Anadillerini,
tarihlerini, unutmadılar ve unutmayacaklar.
Zalim
Saddam’ın yaptıkları kıyıcılık katliamlar ve
Sürgünler
bu günde öteki düşmanlar tarafından uygulanmaktadırlar, Amerika, Müttefik
Kürtlerle birlikte soykırım katliam, eylemleriyle bütün dünyayı Sarsarak, bu
dramatik olay ve toplu Türkmen katliamlara karşı hiçbir Kuruluş İnsan Hakları,
BM diğer Örgütler sesin çıkarmadan, susmuşlardır.
Uzun
süre Saddam cellâda susarak, bu günde Amerika, Kürtlere ve müttefik güçlere, ne
zamana kadar bu zulümlerine katliamlarına susacaklar acaba.
Irak'ta
Türkmen Milletine karşı, diktatör Saddam’ın ve öteki düşmanlar yapmış oldukları
baskı, işkence, zulümleri yüzkarası diye dünya, Irak tarihine yazılacaktır.
Son
günlerde Türkmen TELAFER milletine, işlemiş olduğu katliamın yanında,
19
Haziran 2001 tarihinde TELAFER ilçesinde yapılan futbol Maçında Türkmenlerin
toplu seyirci olarak üzerlerine yağdırılan Bombalar ve Füzeler, Saddam’ın tek
erek hedefi Irak Türklerini her bir yolla yok etmekteydi.
Musul,
TELAFER yakınında bırakmış olduğu Silah, Bomba, Füzelerle suçsuz, TELAFER
Türkmen’ine büyük katliamı işleyerek Amerika’yı suçlamıştı.
Bu
acı olay Soykırım, katliamında 50 ye yakın TELAFER kan kardeşlerimiz şehit
olarak, yüze yakında yaralanmıştır.
Saddam
rejiminin yalan planları belli olmakla, yüzkarası göz önüne çıkmıştır.
Bu
konuda Amerika, İngiliz hava kuvvetlerinin bu olaydan (Katliamdan) hiç bir
ilgisi olmadığı belli olarak, ve Türkmen TELAFER bölgesine gedmedikleri hiç bir
ateşlemede bulunmamışlardır..
İşte
diktatör Saddam’ın, şerefli kahraman yiğit Türkmen TELAFER milletine yapmış
olduğu, katliamı hiçte unutulmayacak, artık Saddam’dan ve rejiminden haklar
alınarak Allah cezasını vermektedir, yakındada öteki düşmanlardan Ulu Tanrımız
hakkımızı alacaktır.
Ve
her zaman Türkmen milletinin, tüm düşmanlara rağmen, başı yüksek kalarak,
İslam, Türklük, Turancılık bayrağı nerede Türk varsa orada dalgalanacaktır,
canlanacaktır.
Ve
bir ağızdan Ne Mutlu TÜRK’ÜM Demeye Söylenecektir.
Bu
güne kadar TELAFER Türkmenlerine, kıyıcı Saddam Tarafından, idam olan şehit
kardeşlerimizin, bir bölüm adlarını yazarak onlara ULUTANRIDAN yerlerinin
cennet olmasını diler, ruhları şad olsun.
Bu
şehitler çoğunluk Saddam döneminde Amerika, Kürtler tarafından şehit olan
binlerce Türkmenler bulunmaktadır.
Kıyıcı
diktatör, cellâtların ve tüm Türk milletinin, düşmanlarının
Gözü
kör, Dili lal, Ömrü kısa, yok kahır
olsunlar.
Yüzlerce
Şehit olan Kan kardeşlerimizin, adları belli olmayarak çoğunda 1969–1970
-Yıllarından 1980- 1990 – 2001 yılına kadar kimi gizli yerlerde, yaşamakta,
kimide işkence baskı altında şehit olmuşlardır.
9.4.2003
Saddam rejimi düştükten sonra, TELAFER, Kerkük, Tuzhurmatu, Tazehurmatu,
Amirli, Karatepe, Yengice, Kara tepe, Tavuk, Şirin Han, Karakoyunlu, Beşir
Altunköprü,
Telafer’de çok sayıda kardeşlerimiz, lider Türkmenler Amerika ve Kürtlerin
kurşunlarıyla şehit olmuşlardır. Bunlardan Mustafa Kemal, Fazıl Namık, Hüseyin
Mali, Ali Ekrem Köprülü, Seyit Enver Kerküklü, Ahmet İdris Arafat, Dr Ferit
Sait Ahmet Telaferli, Aslan Yılmaz, Azat Celal Kasap, Şuayıp Kaplanlı, İhsan Abdullah Mehmet, Mehdi Muratlı. Yaşar
Cengiz, Mustafa Kemal Yaycılı, Seyfettin Bir Avcılı, Halil kasap iki oğlu ve
başkaları.
Ayrıca
Kerkük'e yaklaşık 100
kilometre uzaklıktaki Tuzhurmatu kasabasında cuma
namazından çıkan Türkmenleri, otomatik tüfeklerle tarayan Kürt Peşmergeler 7
kişiyi öldürdü, 12 kişiyi de yaralamışlardır.
Kürt
Peşmergeler tarafından şehit olan Türkmenler Ekrem Yusuf Fettan Bulavali, Hasan Ali Bayatlı, 19 Temmuz
2004 tarihine Leyiz Hüseyin, Ali Bayatlı şehit olmuştur, Yusuf İmat, Yusuf
Salihli, Abdul rahman TELAFERLİ, Bunun yanında 05 /09/ 2004 tarihinden üç gün
devam eden ve Kürt Peşmergeler yardımıyla, ABD güçleri ile Türkmenler arasında
çatışma çıktığı, Amerika askerleri Kürtlerle birlikte, TELAFER Türkmenlerine
ateş açarak, üç gün içinde yüzden fazla Türkmenler şehit düşerek, çok sayıda
Türkmenlerde yararlanmışlardır.
TELAFER
ilçesinde, günümüze kadar, büyük oyunlar devam ederek, Türkmen şehri TELAFER’İ
Kürtleşme planı uygulayarak, onları yok etmeye müttefik güçlerle, Amerika
TELAFER’E
Büyük
silahlarla, tanklarla her türlü araçlarla, saldırıda bulunarak, bir iki yıldan
fazla bu saldırı, baskı suçsuz Türkmenleri öldürmüşlerdir.
Yüzlerce
TELAFER Türkmenleri şehit olarak çok sayıda insanları tutuklamakla ERBİL,
Süleyman ye, Dahuk, Zaho, Akraya
götürmüşlerdir, bunun yanında Irak Türkmen Cephesinde Dr Yaşar Telaferli, Hazım
Telaferli ve Türkmen Partisin da çalışanlar yakalamışlardır.
Evlerini
mallarını mülklerini her bir varlığı bırakan, TELAFERLİ kardeşler, başka
köylere, çöllere yerleşmelerdir.
Uzun
yıllardan büyük politikayı Saddam rejimi uygulamasında, başarı olmasına rağmen,
Amerika Kürtlerle, tam bu planı uygulayarak, çok sayıda Türkmenleri öldürerek,
onları göçe zorladılar, öte yandan Kürtler TELAFER şehri, bir Türkmen şehri
olduğu için, Kürt bir türlü oraya yerleşmeden, düşmancasına bu politikayı
uyguladılar.
Şimdi
TELAFERİN her bir yarına Kürtler PEŞMERGELERİ yerleşerek önceden onlara büyük
ders veren TELAFER Türkmenleri, Amerika ve Müttefik güçlerinin, birliği ile
Telaferi yok etmeye çalışarak, Ama hiçbir zaman Türkmen milleti yok olamaz,
çünkü Büyük Allah ve Türk milleti her zaman onlarladır haklarını alacaktır,
savunacaktır, yanlarında olacaktır.
Kürtler
SİNCAR- TELAFER’İ kendi topraklarına
katmak bağlamak için, bu planı Amerika güçleri ile uygulamaya, yürütmeye
bırakarak uzun yıllardan çalışmalar sürdürülmektedir.
Türkmenler
için daha önemli olan ikinci sınır kapısı Türkiye TELAFER’DEN açmasına engel
duran Kürt yönetimi TELAFER Türkmenleri yaralamasınlar diye, bu baskılı planını
büyük saldırıyla sürdürerek
Yüzlerce
günahsız, suçsuz Türkmenlerin kanlarının
Akıtmasına
şehit olmalarına tek neden olmaktadır.
TELAFE
Türkleri çoğunluk
Musul’a
ve sınıra ateş alanından kurtarmak için birçok bölgelere yaklaşmışlardır ve bir
bölümü Musul’da bulunan Türkmen kuruluşlarına yerleşmişlerdir.
Düşmanlar
her bir fırsattan yararlanarak İslam
Dinine
karşı olarak yabancı
Düşmanıyla
el birliği yaparak acımadan her türlü ağır silahlarla Türkmenlere
Saldırmaktadırlar.
TELAFER,
Musul Türkleri ile Kürt Peşmergelerin ve Amerikan, öteki göçlere karşı, büyük
Türkmen milletimiz korku bilmeden, karşılık vererek, canlarını, kanlarını bu
yola adamaktadırlar.
Çok
zarar görmelerine rağmen mücadeleye Kerkük, TUZHURNATU ve öteki Türkmen
kardeşlerimiz
Yerlerinden
düşmanlara karşılık başlatarak, yüce mert şerefli milletimiz bir an önce silaha
sarılmalıdır haklarını almalıdır, artık hiçbir zaman Türkmen milletin hakları
yok olmadan kanlarla alınacaktır.
Ulu
Tanrı tüm Türk milletimizi korusun ve yüceltsin.
Saddam
döneminde İdam olan bir bölüm TELAFER
Türklerinin
adları
1-Mustafa
Mehmet Abbas doğum tarihi 1957,idam tarihi 11 Temmuz 1980, mezun, evli değil.
2-Yusuf
Mehmet Yusuf bayatlı, doğum tarihi 1954, mamur. Evli
Üç
çocuk babası1Mart 1983 tarihinde idam oldu.
3-Mahmut
Bayatlı subay, evli kurşuna 1981 tarihinde dizilmiştir
4-Haşim
Ali Kara, doğum tarihi,1955, evli 2 Şubat 1981de İdam olmuştur.
5-Yahya
Zekeri ya, doğum 1954 fakülte mezunu 20 Nisan 1981
İdam
olmuştu.
6-Halil
Mehmet Yunus Ağa, doğum 1962, evli 1986 Tarihinde
Kendisiyle
ev hanımı eşiyleyse karnında çocuğuyla idam olmuşlardır.
7-
Halil ağanın eşiyle karnında çocuğu 1963 doğumlu 1986 de idam olarak işine
kavuşmuştu.
8-Rıza
Kasım Mehmet Bayatlı, 1955 doğumlu şoför 11 Kasım
1988
de işkence altında şehit olmuştur.
9-Şehit
Muharrem doğum 1935 halk işinde çalışan 1983 Tarihinde genç yaşında oğluyla
birlikte idam olmuştur.
10-Abbas
Ali Necat 1957 doğumlu evli değil 20 Nisan 1981de İdam olmuştur.
11-Abbas
Vahap 1960 doğumlu Mühendis 20 Nisan1981de İdam olmuştur evli değil.
12-
Abdul gafur Muhsin Abbas 1984 de idam olmuş 1960 Doğumlu fakülte mezunu.
13-Asker
Ahmet Şah kolu1954 doğumlu evli fakülte mezunu 1982 yılında idam olmuştur.
14-Mehmet
Ahmet Şah kolu. 1956 doğumlu evli değil 1985 Mahpushanede idam olmuştu, asker
idi.
15-Haydar
Ahmet Şah kolu, asker 1952 doğumlu1982 yılında Kurşuna dizilerek idam
olmuştu.[babayla iki oğlu idam olmuştu]
16-Ali
Esğer 1954 doğumlu,subay evli 1983 yılında idam oldu,.
17-Ali
Ekber Hıdır Bayatlı 1954 doğumlu 1983 de işkence Altında şehit olmuştur.
18-Fazıl
Süleyman 1988 doğumlu fakülte mezunu 20
Nisan1982
tarihinde idam olmuştur.
19-Muhsin
Süleyman 1954 doğumlu 1982 de kurşuna Dizildi
20-
Felah Şükür Abdullah 1965 doğumu lise mezunu 1986 de
Kurşuna
dizilerek şehit olmuştur.
21-Faysal
Kara Bayatlı 1956 doğumlu ziraat mühendisi 1985 Yılında kurşuna dizilmiştir.
22-Ahmet
Kara Bayatlı Kara doğum 1950 1984 tarihinde Kurşuna dizilmiştir.
23-Ahmet
Kamber 1959 doğumlu lise mezunu 20 Nisan idam olmuştur.
24-Hasan
Ali Abbas 1955 doğumlu öğretmen 1987 de kurşuna
Dizilerek
şehit olmuştur.
25-Rıza
Hasan Aşur, 1948 doğumlu 20 Nisan 1981 de idam olmuştur.
26-Mehmet
Hamu 1958 doğumlu 20 Nisan 1981de idam olmuştur.
27-İbrahim
Şükür 1959 doğumlu fakülte mezunu 1988 Kurşuna dizilerek şehit olmuştur.
28-
İsmail Bayatlı 1955 doğumlu 1981 işkence altında şehit
Olarak
elleri kesilmiştir.
29-Cesim
Cuma Kara Ali Bayatlı 1954 doğumlu as subay kurşuna dizilerek şehit olmuştur.
30-Cafer
Bayatlı 1962 doğumlu subay 1981de kurşuna dizilerek şehit olmuştur.
31-Hasan
Zekâ riya Mirza 1961 doğumlu fakülte öğrencisi
1981
yılında şehit olmuştur.
32-
Hasan Mehmet Yunus 1957 doğumlu asteğmen 1980de Kurşuna dizilmiştir.
31-Hasan
Mustafa 1951 doğumlu 20 Nisan 1981yılında kurşuna dizilmiştir.
33-Hasan
Vahap Mulla 1954 doğumlu 20 Nisan 1981idam olmuştur.
34-Hüseyin
Devacı oğlu tanılan yazar şair 1981 idam olmuş,
1955
doğumlu. Öğretmen çok sayıda arkadaşlarla idam olmuş
35-
Havva Cuma Ahmet 1946 doğumlu 1980 yılında iki oğlu Eşiyle birlikte idam olmuştur.
36-Zeynep
Hasan Esğer 1975 doğumlu 14 Kasım 1990 Yılında
İdam
olmuştur, öğrenci kardeşi Hüseyin’le idam olmuştur.
37-Semihe
Hasanın Ahmet 1972 doğumlu 13 Eylül 1991 İdam olmuştur, öğrenci.
38-
Yaşar Cebbar Mehmet 1980 doğumlu 15 Temmuz 1991 Tarihinde 9 yaşında idam
olmuştur..
39-Rahim
Sadi kerim 1978 doğumlu 1991 11 Ekimde iki gözü çıkarılarak idam olmuştur.
40-Almaz
Kasım Mustafa 1968 doğumlu evli 6 Aralık 1990 idam olarak kayıp olmuştur.
41-Atilla
Hasan Abbas öğretmen 1962 doğumlu 1991tarihinde
İşkence
altında şehit olmuştur.
42-Abdul
Rezzak Ahmet şah kolu 1954 doğumlu 1985 şehit edilmiştir.
43-Cafer
Rıza Arafat evli 1936 doğumlu 1980 şehit edilmiştir,
44-Mehmet
Abdul kadir Bayatlı
Yüzlerce
Şehit olan Kan kardeşlerimizin adları belli olmayarak çoğunda 1969-1970
-Yıllarından 1980- 1990 - 2001yılına kadar kimi gizli yerlerde yaşamakta
,kimide işkence baskı altında şehit olmuşlardır..
44-Mehmet
Abdul kadir Bayatlı.
9.4.2003
Saddam rejimi düştükten sonra Kerkük, Tuzhurmatu, Tazehurmatu, Altunköprü, Telafer
öteki Türkmen ilçe, şehir köylerimizde katliamlar, patlama, suikastlar, kaçırma
olaylarında yüzlerce kardeşlerimiz şehit olmuştur ve TELAFR şehrinde karşı
2004- 2007 günümüze kadar sadırı, acı olaylar, katliamlar sürmektedir
ve
çok sayıda kardeşlerimiz lider Türkmenler Amerika ve Kürtlerin kurşunlarıyla
şehit olnaktadırlar
Ulu
Tanrı bu Kimsesiz Milletimizi Korusun, yüceltsin çünkü Türk’ün, Türk’ten başka hiçbir zaman dostu
olmayacaktır.
No comments:
Post a Comment