Irak Türklerinin
Acı Durumları
Yazan: Sadun
KÖPRÜLÜ
Uzun tarihten bu
yana Irak topraklarında ilk millet olan Türkler Irak’ın güneyinde, kuzeyinde
batısında, doğusunda yaşayan Irak Türkleri büyük bir millet olarak, eskiden
olduğu gibi Saddam döneminde ve 9 Nisan 2003 tarihinde Saddam düştükten sonrada
baskılar, acılar, soykırım, katliamlar asimilasyon politikasi günümüzde tüm
yönüyle artmak üzeredir.
Irak’ın birçok
yerinde özellikle Kerkük, TELAFER, TUZHURMATU tüm Türkmen elinde ölüm ve zulüm
acı olaylar sürmektedir, ülkeyi işgal eden sömürgeciler Amerika güçleri her
türlü haksızlık yanında Irak Türklerinin milli haklarına karşı durarak,
Kürtlere karşı her
türlü destek, yardım etmektedir, önem vermektedirler, Kürtlerin Peşmerge
göçlerinin ve ötekilerin milis göçlerine engel olmadan, Irak Türklerini
kendilerini savunmak için bir göç kurmalarına Irak’ı işgal ettiği günden karşı
durmuştur.
Türkmenelinde olan
kanlı olaylara karşı Irak Türkleri
kendilerini savunmak için, bir güce ihtiyacı olarak 14 Temmuz 1959 tarihinde
Molla Mustafa tarafından uygulanan Kerkük katliamda büyük liderlerimizi önde
gelen Türkler her türlü işkence ile şehit olarak 28 Temmuz 2008 tarihinde
peşmergeler dünyanın her yerinde PKK dâhil Kerkük Türk şehrine akın ederek,
ellerinde türlü silah araçlar, ipler Türkmen kuruluşlarına saldırı yaparak çok
sayıda suçsuz insanları öldürerek, onlarca insanları tutuklayarak hapishaneye
atmıştır.
Bu baskılara karşı
Amerika güçleri nerdeydi, neden karşılık vermediler bu acı baskılara,
asimilasyona karşı Irak Türkleri şehitler vererek, mücadelelerini kanlarıyla,
canlarıyla tüm düşmanlara, işgalçilere sürdürmektedirler.
Türkiye
Cumhuriyeti sesiz kalmadan sahip çıkarak yaralıları hastanelere kaldırmıştır,
bu olaylar yalnız Türkmenlere yönelmiştir, bu toplantı bir oyun olarak suçsuz
insanlar hayatlarını kaybetmişlerdir, bu çağda demokrasi var diye yalnız Irak
Türkleri her türlü haksızlığa, baskıya uğramaktadırlar.
Şu anda bu kanlı
olaylarda Irak Türklerine karşı oyunlar, planlar ortalıkta görünmektedir, tek
nedende Türkmenelinde yapılacak seçimlere karşı gelmektedir.
Bugün bu kanlı
kargaşa ortamını fırsat seçen Talabani, Barzani ikilisi, şantaj politikalarına
devam ederek, Kerkük Türk şehrine karşı oyunlarını, sinsi politikalarını
yürütmektedirler.
ABD’nin
kışkırtmasına baş eğerek kullanılarak, neredeyse bugünde Saddam rejiminden
sonra nüfusları Türklerden fazla olmadan Irak’ın en güçlü grubu konumuna
gelmişlerdir, milis peşmergeler ile tüm Irak topluluklarına, milletlerine,
dinlerine baskı yaparak, Irak’ın Kuzeyde kukla bir yönetim yanında, Devletin
birçok baklanlıklarını, önemli devlet görevlerini Başkanlığı ve Dışişleri
bakanlıklarını ele geçirmişlerdir, Irak hükümetinde ve meclisinde sayıları
artarak söz sahibi olmuşlardır.
İki Kürt partisi
Irak Türkleri ile egemenliği paylaşmayarak onları terörlükle baskılarıyla
Irak’ın önemli unsuru olduklarını gözerdi ederek, Saddam’ın Arap politikası
gibi onları azınlık konumuna getirmektedirler.
Türk şehri
Kerkük’e el koyarak Demografik yapısını bozarak 750 bin Türkiye, Suriye, İran
Kürtlerini yerleştirmişlerdir.
Bölgeye Demokrasi
getiren Amerika Bağdat hükümeti ile ses çıkarmadan ve Irak milletini hiçe
sayarak, kuzeydeki petrol koyularına sahiplenerek, istedikleri yabancı
şirketlerle sözleşmeler imzalamışlardır.
Bununla
yetinmeyerek iki parti peşmergeler uzun yıllardan PKK’yı donatıp, Irak
topraklarında barındırarak, Türkiye’deki PKK terörü destekleyerek, her türlü
lojistik destekle beslemektedirler.
Milletimizi şehit
ederek, Ülkemizin bütünlüğüne, bayrağımıza, toprağımıza, Marşımıza, Türk
milletimize dil uzatarak bölücülük yaratmaktadırlar.
Onların uşakları
olan Türkiye’de aydınlar söylenen PKK Teröristlere sahip çıkarak devlete
hainlik yaparak yazıklar olsun bu topraklarda yaşamaktadırlar, Bir gün önce
teröristlerinin ve yandaşlarının cezaları verilmelidir. Gözlerini kan bürüyen
Talabani, Barzani ikilisi haksız, saldırgan tutumlarını düşmanlıklarını
sürdürerek, öyle düşündüler ki Irak Türkleri ile Türk milleti sesiz kalacak tüm
baskı yıkıcı davranışlarına karşı
Hayal etikleri
Kürt devleti 2007 sonunda Kerkük’te yapılması gereken referandumun ile Kerkük
Türk şehrini Türk şehri ERBİL gibi Türkmenelini kendi toprak, yerlerine katmak
amacıyla bir Kürt devletinin kurulmasını tam olarak ortadan yok olmuştur
böylece Kerkük referandumun ertelenmesiyle Kerkük şehri baskılara rağmen
Türkler mücadelelerini sürdürmekle, her
Bakımdan güçlerini
kullanmışlardır.
Anayasa’nın 140.
maddesine göre önce Kerkük’te normalleştirme, arkasından nüfus sayımı
yapılmalıydı, sonran referandum gerçekleşmemesi yolunda iki parti tüm umut
hayâlarını kaybetmişlerdir.
Kürtler referandum
yapılır diye Kerkük şehrin her tarafı göçmenlerle doldurulmuşlardır, yüz
binlerce Kürtleri Kerkük’e Türkmeneline yerleştirmişlerdir 2004 tarihinden
günümüzde kadar devam ederek, Telafer, Tuzhurmatu başka Türkmen bölgelerine
Türk şehirlerine karşı oyunlarını, katliamlılarını sağlamışlardır ve bu alanda
Türkleri yok etmek için her türlü hazırlık tamamlamışlardır.
Tüm çalışmalara,
baskılara asimilasyona rağmen 140. maddenin gereğini yerine getirmediler, tüm Irak’lılardan
Irak Türklerinin yiğitçe, kahramanca çalışmalarının sonucu.
Referandum zorunlu
olarak, 6 ay ertelenmiştir, artık bu işler eskisi gibi kalmayarak, Bağdat’ta bu
haksızlığı istemeyen bir hükümet, bir Irak milleti bulunmaktadır, Kerkük
referandumu rafa kaldırılmıştır.
Ve BM Genel
Sekreterinin Bağdat özel temsilcisi Staffan de Mistura’nın hazırladığı Irak’ın
tartışmalı 4 bölgesiyle ilgili çözüm, Kerkük için de geçerli sayılmıştır.
Artık referandum
olmayacaktır.
ABD işgalden sonra
planların yanlışlarını anlamaya başlayarak. Irak’ın Kuzeyinde kukla bir devlet
kurulursa Şii bölgelerinde kendi güvenliklerini kurumak ve istikrarı sağlamak
için devletlerini kuracaklardır, böylece tam olarak Irak bölünecektir. Kürt
devleti kurulmadı ve Şiilerle İran’ın önünü açılmadı Irak’ın güneyine ne kadar
İran el uzatırsa bile bir devlet kurulmayacaktır.
Irak kuzeyinde bir
Kürt devleti kurulmasıyla, Irak’a Türk
ordusunun karadan girerek Amerika’yı ses çıkarmamaya zorlayacaktır, Türk
ordusunun en ağır kış şartlarında gerçekleştirdiği kahramanca operasyonu, başta
Barzani, Talabani ve ABD ve çevre ülkelerine Türkiye’nin büyük gücünü
bildirmiştir, artık tüm bölgeler bunun kanıtında oldular ki Türkiye ordusu Türk
milleti ile birlikte güvenliğini Irak’ın
toprak bütünlüğünü savunmak için Irak’a gerektiğinde girebilecektir,
daha ileriyi ABD ve Kuzeydeki kukla yönetimi biliyor ki Türkiyesiz hiçbir sonuç
bölgede alınamaz.
Türkiye günümüzde
gücüyle Irak’ta ve bölgede kurulacak güvenlik ve istikrarı yaratmaya
çalışmaktadır, soydaşları olan Irak Türklerine sahip çıkmaya Irak topraklarında
onlarda başkalarıyla eşit olarak tüm milli tarihsel haklarına kavuşmalarına
yaklaşım göstermektedir.
Bizlerde Irak
Türkleri olarak Türk milletimize, milli davamıza, toprak, bayrağımıza sarılarak,
bu uğurda vermiş olduğumuz şehitlerimize
karşı milli görevlerimizi başarmak için, tüm haklarımızı elde etmek için
yapılacak seçimlere katılarak, milletimizin tek meşru, doğru temsilcisi olan ve
Irak Türklerinin tarihini, kültürünü, dilini, milli davasını savunan Irak
Türkmen Cephesinin doğru, temiz mücadeleci Türkmen olan işbirlikçi, hain, ajan
olmayan adaylarına oyumuzu vermeliyiz, milli mücadelemizi kanımızla, canımızla
tüm haklarımızı alarak, birlikte, beraberce bir gönül, bir yürek olarak milli
mücadele yolumuzda çalışmalıyız, yorulmalıyız.
No comments:
Post a Comment