Monday, 15 April 2013

Irak Türklerinin Geçmişi, Geleceği Yazan: Sadun KÖPRÜLÜ



Irak’ta petrollerin çıkışından sonra Mezopotamya bölgesinde dengeler değişmekle petrol savaşları Kerkük, Erbil, Musul’u kapsamakla Osmanlı İmparatorluğundan sonra bu bölgeler İngilizlerin egemenliği altına alınmıştır.
Batı dünyaları artık gözlerini bizim Kerkük Türkmeneline koymuştur, Irak topraklarına devredilen Kerkük, Musul bölgeleri günümüzde ABD’nin önde gelenekte olan bircik ilkelerinden sayılmaktadır bugünün gündeminde kamuoyunun de değer kazanmaktadır.

Kerkük, Musul bölgemiz önemli bir coğrafyanın tartışma inceleme konusu olmuştur.

Kerkük Türkmeneli zengin petrol kaynaklarından dolayı sömürgeci ve emperyalist devletlerin dikkatini çekerek, bu bölgelere gözler dikilmiştir.

Milletten önce Türk toprakları olan bu bölgeler 1000 Yıldan fazla Türk milleti bu topraklara hakim olarak bu bölgelerde büyük devletler kurmuşlardır bu topraklara bu bölgelere Irak Türkleri tarihten önce Sümerler Türk bir varlığı olmasına rağmen Türkmenlerin tarih öncesi bu topraklara yerleşmesi Irak’ın önde gelen tek unsuru sayılmaktadır .

Irak Türklerinin Irak’a yerleşmesi biz Türklerin Anadolu’ya yerleşmesinden daha önceden büyük bir tarih kanıtıdır bununla Kerkük, Musul ve Türkmeneli bölgesinin Türklük tarihine çok önemli bir yeri bulunmaktadır.

Irak Türkleri sağlam bir alt yapıya sahip olarak büyük devletler kurmuşlardır bu Türk devletlerle tüm Türkmeneli Türklerin hakimiyeti altında kalmışlardır Kerkük, Musul Türklerinin toprakları olarak hiçbir zaman değişilmeden, değişmeyecektir.

Bu kurulan devletlerden büyük Türk devleti Selçuklu devletidir ve Osmanlı İmparatorluğunu saymak gerekmektedir.

Osmanlı imparatorluğu döneminde petrolün ortaya çıkışı Türkmenelini Kerkük, Musul bölgesi coğrafi önem taşarak ekonomik tarafından çok önem vermektedir.

Irak emperyalist İngiltere tarafından işgal edilerek genelge İngiltere bölgeden ayrılırken Türkler bu toprakların sahipleridir.

Ve sonradan Irak devleti kurularak Kerkük, Musul Türkmeneli toprakları Irak devletine verilmiştir.

Kerkük, Musul ve tüm Türkmeneli Anavatan Türkiye’den koparılmasından sonra öz be öz Irak Türkleri sayıları dört milyona yakın olmakla her türlü zulüm işkence baskıya sürekli soykırıma katliamlara maruz kalarak onlara karşı asimilasyonlar haklarında uygulamaya başlamıştır.

Artık Irak devleti başına gelen hükümetler Irak Türklerine hiçbir haklar tanımadan sürekli olarak onlara baskı sürdürmekle Irak’taki Türklere her türlü insan hakları ihlalleri yapılmıştır, ve yapılmaktadır.

Kerkük, Musul bölgesi daha önceden dünyanın en önemli petrol madenlerinin geliştiği yer altı zengin kaynaklarına sahip olmuştur.

Musul, Kerkük ve Türkmeneli toprakları olan bu bölgeler Osmanlı devletinden koparılmakla düşmanlar çalışarak milletimiz tüm engellere baskı zulümlere rağmen milli mücadelesini başlatmıştır.

Irak Türkleri sağ duyulu olarak Irak devletine sadık kalmışlardır kendi ana topraklarını bırakmadan Irak devletine yönetimi altında yaşamayı isteyerek sürekli olarak mücadeleye girişerek bir karış yerlerini düşmanlara vermeden korumuşlardır.

Kerkük, Musul Türkmenelimiz Türkiye Cumhuriyetinin yakın bir tarihinde önemli bir dönüm noktası olmaktaydılar ihmaller nedeniyle ve politika üretememenin kurbanları olmuşlardır.

Artık Musul, Kerkük, Erbil
 Türklüğün simgesi olarak anavatan ayrılık çekmeye üzücü duruma neden olmuştur.

Türkmenelinin kanlı bağrında derin bir yara olarak sızlayarak kanamaktadır.

Kerkük’ün, Musul’un, Telafer, Tuzhurmatu,  Erbil’in ve öteki Türkmeneli bölgelerin hakkında binlerce Türklüğü ile ilgili belgeler bulunmaktadır .

Irak Türkleri yüzyıllardan beri bu topraklar kendi toprakları olmakla öz Türkçe konuşmaktadırlar, yazı dilleri Anadolu Türkçesiyledir uzun yıllardan beri her bir türlü yapıtlar öz Türkçedir.

Artık 4 milyona üstünde olan Irak Türkleri Türkiye’ye ve Türk diline Türklüğe gönülden kanlarıyla bağlıdırlar .

Irak Türkleri dünya Türklerinden farklı olarak Türkiye’ye Türk ırkına Türk toprak Ay yıldız bayrağına suyuna taşına ırmağına tüm duygularıyla Türklükleriyle Türk Turan Ülkücülük ilkeleriyle içten bağlıdırlar.

Irak Türkleri Kerkük, Erbil ,Musul, Bağdat , Diyala, Vasit , şehirlerimizle Tuzhurmatu, Kifri Telafer ,Efgani, Reşidi ya , Selamiye ,Şahreban, Hanekın , Ömer mandan, Tazehurmatu , Altunköprü , Kümbetler, Mendili, Kızıl yar , Kazaniya gibi ilçelerimiz ayrıca tüm Türkmen köylerimizin yoğun olarak buralarda ve Dahok, Zaho, ve Irak’ın güneyinde yaşamaktadırlar.

Irak Türklerinin çoğunluğu okur yazar tahsillidir çiftçi ve köylüsü da azdır, bilinçlidir.

Irak Türkleri yalnız Irak’ta değil dünyanın her yerinde ve Arap ülkelerinde tanılan Irak Türkleri dini Edebiyat alanında bir çok şahsiyetler yetirmişlerdir.

Irak Türklerinin nüfusu 4 milyona yakın olmakla bu nüfusun yarısı üç Türk şehri Kerkük, Musul, Erbil şehirlerinde yaşamaktadırlar,  ayrıca öteki yarısı de diğer Irak’ın Arap şehirlerine dağılmışlardır.
ve birçok Türklerde Araplaşmışlardır, Kürtleşmişlerdir.

1959 yılında Kerkük katliamından sonra çok Irak Türkleri Bağdat, güney ve Irak’ın bir çok yerlerine yerleşmişlerdir .

Kimsesiz Irak Türkleri yıllar boyu sahabesiz kalarak hiçbir zaman devlete karşı isyan etmeden silahlı hiçbir eylemde bulunmamışlardır.

Saddam rejimi Irak Türklerine yaşam hakkı tanımayarak tüm düşmanlar tarafından anayurtları Kerkük bir gelir kaynağı olduğundan dolayı ırkçı Araplarla Kürtler arasında kalmakla onu parçalamaya aralarında bölmeye çalışmaktadırlar.

Kürtlerde Kerkük’ün kendi başkenti olmasını ortaya sürmekle bugünde Amerika, İsrail, İngilizlerin uygulamış olduğu nüfus politikası sonucu Irak Türklerinin yaşamış oldukları Türkmeneli bölgelerine Kürtler hakım olmaktadırlar.

Irak Türkleri 1950 yılından sürekli olarak katliamlara, soykırımlara karşı be karşı olmuşlardır.

1959 tarihinde Türk milletine Kürtler tarafından kanlı katliam hiçbir zaman unutulmayacaktır.

Önceden dönek Saddam rejimi onları yerlerinden topraklarından uzaklaştırmakla kolay olarak kontrol etmeye bir yandan onlar Baas partisine kaydetmeye öte yandan bir çok Türk aşiretlerini Araplaştırmaya kalkarak onları eritmeye çalışmıştır ama Irak Türkleri Saddam rejimine karşı mücadele ederek canlarıyla, kanlarıyla haklarını savunmuşlardır, bunun yanında Türkiye hükümeti 1926 yılından 1958 yılına kadar Musul, Kerkük Türklerinden gizli tutmuştur, ve yapılan görüşmelerde Kerkük, Musul’un meselesi hiç gündeme getirilmedi bununda nedeni yetkilerin sorumluğundan olmuştur.

Günümüzde Irak Türklerinin konusunu gözden geçiren Kürtler bölgede yerleşmiş olduklarından dolayı hiçbir ilerleme öne sürülmemiştir, Her zaman Irak, Musul, Kerkük Türkleri konusuyla ilgili hiçbir anlaşma olmamıştır, yalnızca Türkiye, Kerkük, Musul meselesini dünya Türklerinin bir parçası olduğunu görmektedirler.

Irak Türklerinin biricik istediği umudu kendi milli tarihi, kültürel kimliklerini kurmak için yaşamaya çalışmaktadırlar.

Tüm haklarını isteklerini arzularını yalnızca Anavatanları saydıkları Türkiye’yi sevdiler, Türkiye uğrunda hapishaneye atıldılar ve Türkiye için idam oldular şehit düştüler çünkü onları Türkiye’den başka hiçbir kimse hiçbir devlet hükümet dinleye bilecek olamaz çünkü onlar Türk’tür ve Türk kalacaklardır.

Irak’ın muhalefetini Suriye, ve İran, Amerika, İsrail desteklemekle Irak Türklerinin meselesi sahipsiz kalarak onlara hiçbir yaklaşım olamamıştır, Ve körfez savaşından sonra tüm dünya Kürtlerle ilgilenerek, Kürtlerle anlaşmaya katılmışlardır, Amerika tüm muhalefet gruplarıyla yardımlaşarak, Irak Türkleri arka plana bırakılarak İsrail, Fransa ve İngiltere’de kuzey Irak’ta Kürt devletinin kurmasını planlanarak çalışmaktadırlar, ve bu tür anlaşma toplantılarda Irak Türklerinin meselesi dile alınılmamıştır, ve göz ardına edilmiştir.

Türkiye Cumhuriyeti Kerkük, Musul Irak Türklerine sahip çıkmadıkça ve onları milli siyasi kültürel haklarını savunmadıkça dünya ülkeleri ve Irak yönetimi tarafından önem kazanmayacaktır.
Bizler Irak Türkleri olarak milli meselemiz Türkiye Cumhuriyeti için bir milli Türk milletimizin önde gelmekte olan Türkçülük soydaşlık meselesidir ve Türk milletinin hiçbir ayrılmayan parçasıdır çünkü Irak Türkleri dünya Türklerinden bir parça olmasıyla Türkiye devletinden ayrılmayan Türklük duygusunu taşan bir parçalıktır.

Irak Saddam rejiminin 2003 tarihinde düştükten sonra Irak Türkleri bölgede mücadelesini vermekle faaliyet göstermekle sınırlı milli gücüyle milli davasıyla varlığını korumaktadır dünyanın her bir yerinden bugün kuzey Irakla ilgili olarak gelecek için bir plana vardılar.

Bugünün siyasetinde Türkiye’nin kuzey Irak bir politikası planı olmalıdır.

Ve bu planın içinde Irak Türkleri önde gelen unsur olmalıdır ,
Türkiye Cumhuriyetine Irak Türkleri bir emniyet kuşağı olmalıdır ve Musul ,Kerkük’ün önemli bir petrol kaynağı olmasına rağmen Türkiye Irak Türklerine bağlı olmakla onlara sahip çıkmalı onların haklarını savunmalı çünkü Türklerin tek kurtarıcısı bağlılığı tek Türkiye’dir,ve Türkiye olacaktır.

Kerkük, Musul Türkmeneli bölgesi bugün tüm dünya devletleri tarafından coğrafyası önemli bir yere sahiptir ve tüm siyasetçiler yönüyle tartışma konusu olmuştur.

Bu bölgenin zengin portolunun kaynaklarından dolayı Amerika, İsrail, İngiltere, Fransa’nın ve öteki devletlerce göz dikilmektedir

Bu topraklar 1000 yıldan fazla Türklerin döneminde hakim olunan bir Türk bölgesidir, günümüzde bir çok yönden önemli olmakla Irak üzerinde emperyalist devletler tarafından türlü senaryolar oynanılmaktadır.

Irak devleti Ortadoğu dünyasından coğrafyası yönünden jeopolitik açıdan kompleks bölge sayılmaktadır ve petrolün bulunmasından önem kazanmasına rağmen dünyanın en istikrarsız karışık ülkelerinden biri olmuştur.

Irak’ın dünya petrol rezervlerinin çok önemli bir bölümüne sahip olması Irak üzerinde emperyalist devletlerinin umutların gerçekleşmesi öne sürülmüştür.

Uzun yıllardan ayakta duran Irak Türkleri milli varlıklarını koruya bilerek sahipsiz kurarlara rağmen Türkiye’yi kutsalcasına severek ona bağlı kalarak anavatan onları unutmuş halde olmuştur.

Irak Türkleri zalim Saddam döneminde onları yok etmekte her türlü metotlarla acımasız ve insan dışı politikayla onları silmeye ortadan kaldırma soykırım, katliamlar uygulanmıştır.

kıyıcı Saddam iktidara geldiği andan Türklere karşı akıl ermeyen baskı saldırı , soykırımı uygulamalarıyla onlara yaşam hakkı vermeden kendi yurtlarından , topraklarından uzaklaştırmakla çok sayıda Türkleri haksız yere idama mahkum etmekle binlerce Türkleri hapishaneye atarak sürgün uzaklaştırmak sistemi mülk edinme iş kurmaları ve kendi dilleriyle konuşmayı yasaklamışlardır .

ve zorlukla Türkler nüfus kayıtlarında kendilerini dillerini Arapça olduğunu uygulayarak çok Türkler zorla baskıyla Arap yazdırmışlardır.

Saddam yanında Talabani, Barzani da tam olarak uygun bir kopya sayılmakla bu iki diktatör Saddamcı ellerinde iktidar olsaydılar Saddam rejiminin Irak Türklerine daha fazlasını onlar yapacaklardır.

Barzani, Talabani, Saddam’ın güçleri ile desteği ile hüküm sürdükleri Irak’ın kuzeyinde Türklere göz açtırmadan Ağustos 1996 yılında bir çok sayıda Türkler liderleri ile birlikte Saddam rejimine tutuklayarak idam etmiştir.

Barzani, Talabani Türklerin kutsal saydıkları Kerkük Erbil Türk şehrini ele geçirerek uzun yıllardan hayal ettikleri kukla bir devletin başkenti olmasını söylemekle tahditlerde bulunmakla çok sayıda Irak Türkiye’nin kanlarını akıtmışlardır.

Önceden 1959 yılından Kürtler Mesut Barzani’nin babası Molla Mustafa Barzani ve Celal Talabani ile Kerkük Türk şehrine yapmış oldukları kanlı katliamlar, soykırım de yüzlerce kimsesiz suçsuz Irak Türklerinin acımasız öldürmüşlerdir Kerkük Altınköprü katliamları tüyleri ürperten anıları bilinçlerimizde andaçlarımızda canlı, canlısına yaşamaktadır.

Vahşet ve barbarlık insanlık tarihinde kara bir leke olarak kalacaktır bu facia hiçbir zaman Irak Türkleri tarafından unutulmayacaktır.

Kürtler bugüne kadar Irak Türklerine karşı hiçbir zaman iyi temiz niyet beslemedikleri bellidir.

Kürtler Körfez savaşı sırasında Kerkük şehrini ele geçirmekle birkaç gün içerisinde Türklerle ilgili belgeleri yok ederek Kerkük nüfus ve tapu daireleri ile mahkeme binalarını çok sayı Türkçe yapıtları yağma edip yakmışlardır.

Barzani denetiminde olan peşmergeler Türkmen şehri Erbil’de Türkmenlerin kuruluşlarına baskın yaparak görevli gençleri, liderleri tutuklayarak Saddam’a vererek onları idam ettirmiştir.

Ayrıca Türk okullarında Türkçe eğitimini engellemeye uğraşmışlardır.

31 Ağustos 1996 tarihinde Saddam, Barzani birliğinde Irak güçleri Erbil Türk şehrine girerek yüzlerce Türkleri Saddam’a teslim ederek Irak yönetimi tarafından kurşuna dizilmişlerdir.

Ve Irak’ın her bir yerinde Türk kuruşlarının Kürtlerin saldırısına baskısına uğramıştır, ve yağmalanmıştır.

Akıncılarımızı şehit etmişlerdir ve bir çoğunu da yaralamışlardır.

Irak Türkleri eski rejim dönek Saddam yönetimi tarafından işkence çile baskıya maruz kalmışlardır, ve Türkiye, Türkçülük uğrunda Türkler canlarını, kanlarını seve, seve vererek Anavatanları Türkiye’den umdukları sıcak ilgi bulmaya çalışmışlardır, ama ne yazık Türkler büyük bir hayal kırıklığına uğramışlardır.

Irak Türkleri davaya kendilerini adayarak bir çok milli meselesini uluslar arası platformlara taşınması çok önemlidir haklı olan bu davasını dünyanın kamu oyununa yansıtmak seslerin duydurmak gerekmektedir, bununla yabancı ülkelerle özellikle B- M Irak Türklerinin davasını savunmalı ve kamuoyuna ulaştırmalı organizasyon ederek çok güçlü olmalıdır.

Ortadoğu gibi ülkelerde ve Avrupa tüm devletlerde Irak Türklerinin ilerlemesi dünyaca tanıtması gelişmelerde dünya kamuoyu ile birlikte ülkemizde Türkler gündemde yer almakla en üst sıralarda yer almaktadır.

Eskiden ağırlığını koran İngiltere bu günde ABD Devletinin çıkarlarına paralel görünerek Türkmeneli bölgemizde hakimiyetini sürdürmekle her duruma göre senaryolar Amerika tarafından kendi çıkarına göre değişebilecek Kürtleri bu gün bir güç sayarak kullanmaktadır, Kürtler eskiden beri günümüze kadar her bir güçlü devletler tarafından kullanmaktadır bu günde Saddam rejimi düştükten sonra Kürtleri kendi çıkarına yararlarına kullanmaktadır.

Kuzey batıdan başlayan güney doğuya uzanan Barzani ve Talabani’nin kontrolü altında olan bölge hızlı olarak Kerkük’e yoğun bir şekilde Kürtleri akın ettirmiştir, binlerce yerleşmişlerdir bugün dünyanın her bir yerinden Kürtler İsrail’in yardımı ile Türkmenelinden toprak yerlerini almaya kalkmaktadırlar.

Kürtler güvenli bölgede toplanmakla başarılı gelişmelere temel atarak Türkmenlerse ikiye ayrılmışlardır bir bölümü kuzeyde Barzani ve Talabani’nin baskısı altında yıllar boyu yaşamakla Türkmen çoğunluğunun yaşamış olduğu güneyinde dönük Saddam rejiminin yönetmiş olduğu bölgede yaşamıştır.

Rejimin ABD Saldırı gücüyle devirmekle bölgenin bir çok bölümü Kürtlerin tarafından yönetilmektedir, Amerika başkanı George Bush yapmış olduğu kongre konuşmasında Saddam’ı devirmeye yönelik planı 2003 tarihinde uygulamıştır.

Günümüzde Saddam sonrası Saddam’ı devirmekle Barzani ve Talabani yönetimleri ile iş birliği anlaşmasında bulunmakla onlara her türlü siyası Ekonomi ve başka alanlarda yardımda bulunmaktadır, ve her türlü destek vermektedir her bir yönüyle çeşitli senaryolarla gündemde yer almaktadır.

Amerika yönetimi son günlerde Türkiye ve Arap dünyası ile
iş birliği arayışlarına geçerek tepkilerini göstermekle ertelemiş olduğu Kürt devletini kurmak için bu günümüzde yerli planlarını gerçekleştirmek için çalışmalı görünmektedir.

Kuzey Irak’ta bugün oluşturulan Kürt kukla devleti bayrağı, ordusu, ekonomisi kendi başınadır Amerika Kürt faktörünü kullanarak bölgeyi dehada fazla büyük istikrarsızlığa sürdürmektedir.

Irak Türklerini Türkiye harekete geçirmeden Türkler sevgilerini duygularını hiçbir zaman Türklüklerini unutmadan bu uğurda yüzlerce insanları şehit olarak hapishanelere atıldılar.

Rahmetli Mustafa Kemal Atatürk gelip birkaç sene yaşasaydı Musul, Kerkük geri alınacaktır, çünkü yalnız onu dış politikası Türkleri kurtarmaktır, ve bu hususta Türkiye dış politikasının temel unsurlarını dile getirmiştir.

Irak Türkleri tüm Irak hükümetleri tarafından baskı ve asimilasyon politikalarına uğramışlardır , bugünde bu politika dehada fazla Kürtler eliyle zorlu göçler Kerkük ve tüm Türkmeneli bölgelerine nüfus yoğunluklar akınlar artmakla Irak Türkleri Türkiye’den başka hiçbir ülkeden yardım görmediler , Irak Türklerde büyük güce sahip olarak hiçbir düşmanlardan korkmadan davalarını canlarıyla , kanlarıyla sürdürmekle Türkiye’den meddi manavı olarak her bir yardım destek istemektedirler ,Ve Irak’ın toprak bütünlüğünü politiksi İnsan haklarına saygılı olarak bunun yanında tüm etnik toplulukların mezheplerin temsil etmesi için bir merkezi hükümeti ön görünmektedirler.

Türklerinde Irak’ta ana haklarını güvence altına almaya çalışarak ayrıca Türkiye’n inde garantörlüğünü sağlamak elde etmek için milli mücadeleyi kanlarıyla başlatmalıdırlar.

Türkiye devleti Habur kapısından Kürtlere yıllık olarak 1 Milyar dolar kazandırmaktadır gümrük gelirinden başka bu kapı Kürtler için ticari kapı olmuştur, Türkmen milletinin yararına Türkiye Telafer’den başka bir kapı açmış olsaydı ayrıca Habur kabusunun bir bölüm geliri Türkmenlere olsaydı şimdi Irak Türkleri bu gün başka özel bir durumlarda olacaktır, şimdi kuzeyden gelen sığınmacıyla terör düşmanlarda Türkiye sınırından ana topraklarına,
Girmekle her türlü eylemler yapmaktadırlar, sınıra sızan teröristler güçlenmekle milletimize karşı kurşun vurarak çok sayıda şehitler verdirmiştir.

Artık kendimize güvenmek milli haklarımızı koruya bilmek için çalışmalıyız .

Bugünkü kuzey Irak’ta Barzani aşiretiyle bir kabine ortaya atarak bir parlamento kurmuştur üyelerinin tümü seçimle değil Barzani tarafından atanmıştır.

Önce Saddam rejiminin yapmış olduğu gibi Barzani’nin dönemine karşı hiçbir kimse aday olamaz ve seçimlere karşı hiç kimse hayır demesi olamaz artık ne zaman Kürt halkı Barzani’nin baskı zulmünden kurtaracaklardır.

1946 yılında Irak ordusunun onu etkilemiş hala getirmekle Mustafa Barzani kurtuluş davasını İran’a ve Sovyet Rusya’ya sığınmıştır.

Mustafa Barzani’nin oğlu Mesut Barzani şimdilerde kuzey Irak’ta Kürt devletinin temelini atmaktadır ve dikta bir rejimi sürdürmekle Türkmen milletine karşı Saddam rejiminden sonra soykırımın baş aktörüdür bunun yanında Celal Talabani’nin 1959 Kerkük katliamının kıyıcısı işkence ile öldüren Nuri Talabani da önde gelen başlardandır, şimdide Türkmenler, Kerkük hakkında kampanya yürütmektedir, ayrıca Türkiye’ye ve Türk liderlerine dil uzatmaktadır bunların düşmanlığı Kerkük’ün zengin petrolünden dolayı Barzani ve Talabani Kürtler Türkmenlere kötü niyet kin beslediklerini göstermektedirler.

Kürt gruplar İngiltere’ye Rusya’ya, İran’a bugünde ABD, ve İsrail’e boyun eğerek meyletmekle yanaşmaktadırlar, Buna rağmen Kürtler Irak Türklerine düşmanlıklarına karşı Türkiye Cumhuriyeti onlara Habur kapısını açarak yılda 1 Milyar dolar gümrük gelirini kazandırmak üzeredir.

Ayrıca onlara kırmızı pasaport verilmesi Türkiye’ye geldikleri zaman el üstünde tutularak resmi törenlerle karşılanmaktaydılar, bunun yanında zavallı, kimsesiz Iraklı Türklerse ikametsiz olarak kendi anayurtlarında korku içinde yaşayarak yüzlerce Türkler Ege denizinde boğularak şirin canlarını vermişlerdir.

Onlara çalışma izni verilmemiştir, onlara çifte vatandaşlık statüsünü uygulamadan onlar üçüncü devletlere göç etmişlerdir.

Buna rağmen yinede Irak Türklerini tüm düşmanlara karşı hayatlarını Türkiye’ye borçludurlar ve hiçbir zaman Türkiye devletinin sevgisini atamazlar kanlarıyla canlarıyla Türklük davalarından iç duygularından olamazlar yan duramazlar çünkü onların temiz kanlarında yalnız, yalnız Türkiye Türkçülük Kerkük, Güney Azerbaycan, Doğu Türkistan, Suriye, İran, Ahıska ve tüm Türk dünyası yaşayacak, gün be gün dehada fazla büyüyecektir.



No comments: