Wednesday, 18 July 2012

Kerkük için ölelim vermeyelim




Yazan: Sadun KÖPRÜLÜ

Irak Türkleri yıllardan beri Kerkük, Türklük davasına can atarak, kan vererek, bu davayı canlarıyla, kanlarıyla koruyarak savunmaktadırlar.

Irak Türkleri her an ölüm korkuya karşın, Kerkük’le yaşayarak, Kerkük’le birliklerini varlıklarını geleceklerini kurmaktadırlar.

Artık Kerkük Irak Türklerinin ana Türk şehri olduğunu tüm düşman ve tüm insanlar bilmelidir ve iyice uslarına yerleştirmelidirler, Kerkük bir Türk şehridir ve Türk şehri kalacaktır, her bir türlü oyunlara rağmen varlığına, geleceğine, tarihine, kültürüne, kimliğine sahip çıkarak koruyacaktır.

Eski tarihlerden tüm yazılan tarihlere bakılırsa Kerkük şehrinde hiçbir zaman Türk’ten başka bir millet yaşamamıştır, yalnız ticaretten petrolden dolayı milletler bu bölgeye gelerek, iş durumlarından yararlanarak burada kalmışlardır, yerleşmişlerdir.

Kerkük bir Türk şehri olarak, yüzde yüz Türklükle kokmaktadır, Türklükle atar damarları atarak coşmaktadır.

Kerkük şehrin bir Türk kimliği olarak, tarih boyunca kanıtlarla belgelerle milletinin Türk olduğunu Türk izleriyle, kalıntılarıyla bellileşmiştir.

Buna karşın günümüze kadar hiçbir milletin Kerkük’te hakkı olmamıştır ve yoktur ve olmayacaktır.
Bizlerinde Türkler olarak kendi topraklarımızdan başka hiçbir milletin topraklarında, yurtlarında gözümüz olmadı ve kimsenin malına mülküne şeref, namusuna el göz koymadık, ayrımcılık yapmadık kin, nefret beslemedik.
Her kesi sevdik.

Kerkük bir Türk şehri olmasına rağmen, özlem sıkıntılı acı baskı dolu günleri bizlere hala Araplar, Kürtler yaşatmışlardır. ve yaşatmaktadırlar.

Her bir düşman, kıyıcılar katiller tarafından türlü
Zülüm, acı işkence, baskıya uğramakla çok sayıda liderlerimizi, baba yiğitlerimizi kayıp ederek, kendi ata babalar yerlerimize, topraklarımızdan uzaklaşarak, tarihi, dili olmayan milletler varlığımıza anavatanımıza, kutsal toprağımıza göz dikerek, kendilerinin olduklarını söylemektedirler.

Kerkük Türklerine düşmanlar her türlü baskı utanç barikatlarından, çeşitli hakaret ve işkence zulüm yapan Saddamcılar ve ırkçı Kürtler türlü saldırı, baskılar düzenleyerek, çok Irak Türklerini arkadan kıyıcasına zalimcesine kurşuna dizerek, öldürmüşlerdir.

Artık her türlü acı, baskılara rağmen Kerkük şehri bu ana diyar Kerkük Türklüğün sembolü, bir parçası olarak Kerkük’ü kendilerinin olduğunu diyen düşmanlara, Kerkük bir gün onlara mezar olarak, sonları olacaktır

Kerkük için Iraklı Türkler,  büyük özveriler vererek, yürütmüş olduklar azimli, Türkçülük, Milli mücadele erekleriyle, yollarına devam ederek, direnmeyi sürdürmekle, düşmanlardan yan durmadan, her türlü baskı ölüme yok diyerek, kahraman Türk ordusuyla, Türk şehri Kerkük, Erbil, Musul’u kurtaracağı için, özgür verimli topraklarını, anavatanla birleştirmesini sağlamak için, milli mücadele ile yüce tarihimizi unutmadan, hatırlayarak, haklarımızı alarak, yerlerimizi, topraklarımızı can, kan vere, vere kurtarmalıyız.

Kerkük Türkleri, eskiden olduğu gibi, yavrularıyla birlikte, özverilerle hızlı çalışmalarda bulunarak, düşmana karşı örgütlenerek, teşkilatlanmalıdırlar silaha sarılmalıdırlar.

1920- 1924- 1944- 1959 – 1980-1991 -28- Mart ve 1996 ve 2003 sonra ve birçok tarihlerde, Irak Türklerinin kahramanları, Arap ve Kürtlerin başlatmış oldukları, top yekûn saldırılarına yiğitçe ölüme acı baskıya karşı koymuşlardır.

Baasçılara, Kürtlere. Komünistlere karşı çok sayıda şehitler vermekle, büyük liderlerimizi bu mücadele için, Kerkük toprağı uğrunda, sivil halk yaşlı ve çocuklarda Kerkük diye, diye kurşuna dizilmişlerdir.

Kerküklüler, tüm Irak Türkleri ile Türkmen’in namusunu, onur ve topraklarını korurken 14- Temmuz 1959’da kadınlarımız ve yaşlılarımız millet için durmadan çalışarak, silahlara sarılmışlardır.
Diğer Türk yerlerinde, topraklarında yaşayan milletimiz gizli olarak, atalarımıza, gençlerimize destek vererek mermiler taşımışlardır.

Kerküklüler göç koşullarına karşın, Kerkük’ü terk etmeyerek, bırakmayarak büyük bir azim, sabırla silkinmiş direnmişlerdir.
Yıllarca süren bu dayanışmanın ve özgürlüğünü elde ederek, ve direnişi gerçek etmek için, Saddam rejiminden kurtarmakla, tek umutları anavatanları Kerkük’e kavuşmaktır.

Artık Saddam cellâttan kurtardılar, ama Kürt Talabani Barzani kopyaları ortaya çıkmıştır. Onların Saddam rejiminden hiçbir farkları
Olmadığı de tüm Iraklılar tarafından ortada bellileşmiştir.
.

Şimdi düşünce, duygu zamanıdır, bu zalim düşmanlara karşı, bir olmamız gerekmektedir, tek düşünce hızı almamız çalışmamızın, yorulmamızın günü bugündür Kerkük’e doğru birlikte, yürümeliyiz tüm erek, dilek umutlarımız gerçek etmeliyiz.

Çocuk yaşta, beşikten alınıp ölüme götürülen, ana sütünden yoksun kalan günahsız yavrularımızı öldüren, Saddam, Kürt rejimleri ve yakıp, yıkılan köylerimizi yandırıp, yok ederek, Irak Türklerini kurşuna dizerek canlı, canlı toplu olarak, mezarlara götürülen, gömülen şehitlerimizi ölene dek unutmayacağız.

Ve haklarını alarak, örgütler, teşkilatlar sağlamalıyız, kurmalıyız bu yolla tüm haklarımızı almalıyız.

Uğramış olduğumuz, bu kadar acıları, zulümleri hatırlayarak, egemenliğimizden topraklarımızdan ve töre onurumuzdan, Kerküklüğümüzden, asla taviz vermeyerek, Anavatanımız Türkiye ile birlikte, hareket ederek, Kerkük ve Tüm Türk topraklarını savunmalıyız, kanımızla korunmalıyız.

Bizler ne mutlu Türk olarak, Kerkük ile Türk’üz, Türk kalacağız ve Kerkük, Türk, diye, diye öleceğiz.
Binlerce Irak Türklerinin ölümüne neden olan Arap, Kürtler değil miydi?

Saddam ve bu günde bizleri öldüren Kürt Arap, değil mi? Acaba unuttuk mu bunları? Bunu her zaman bilmeliyiz ki Türkün dostu yalnız Türk olacak ve Türkleri temiz Türk’ten başka kimse sevmeyecektir.
Kerkük’ü tek seven savunan, koruyan tek Türk olacaktır.

Kerkük Irak Türklerinin haklarını, Saddam Baasçılar Kürt, Komünistler tarafından yenilmiyormuş..Kerkük’ü yıllarca kimler kana bulamaktadır, yıkmaktadır yok etmektedir, bunlardan başka varımı kimse?
Kerkük Türkleri, bugün kan ağlamaktan, tedirgindir günde birkaç lider, gençleri babayiğit erlerin arkadan vurularak öldürülmektedir.

Her şeye karşı endişelenmeye, ve tedirgin olmaya da gerek yok, çünkü bütün oyunları Türkmen Kerkük milleti gücüyle, yenebileceğini ispatlayarak, Irak Türklerinin çocuklarını bugünde, bütün Kürt ve Arapların oyunlarını bozabilecek bir güce sahiptir, artık bizlerde hiç kimseye acımadan, bire karşı yüz yapmalıyız, hakkımızı almalıyız, bizlerde her türlü silah, güce, aydın usa, varlı kültüre büyük tarihe sahip olarak, haklarımızı almalıyız, ve  karşı tarafında bizleri iyice tanımaları, ve ölümden savaştan korkmamamızı iyice bilmelidirler.

Bizler Irak Kerkük Türkleri olarak, ırkımıza, milletimize ve Kerküklüğümüze yaraşan bir kahramanlıkla, aslancasına savaşta, barışta savunduğumuz Kerkük’ün toprağını, taşını ve her şeyini ölsek bile terk etmeden, bunun için savaşmalıyız mücadele etmeliyiz.
ezelden beride, özde öz Türk olan Kerkük’ümü, hiçbir zaman bırakmayacağız onun için bu nedenle, kanımızda, canımızda bu yolda adak vererek, ve Kerkük toprağının verilmemesi için, hayatımızın sonuna kadar mücademiz sürecek, direneceğimizi bildirmekle, Kerkük Türk’tür,Türk kalacak, tüm kıyıcı gaddar düşmanlara karşı seslenerek duracağız, ölene dek bu ana topraklarımızı kurumalıyız, şehit canlarımıza acımalıyız, kan vermeden haklarımız hiçbir zaman alınmayacak,
Türkçülük milli dava, düşünce ilkesiyle, tüm Türk dünyası kardeşlerimizle bizler Kerkük için coşalım, Kerkük için yürüyelim, yorulalım Kerkük için, Türklük için hakkımızı almak için, canımıza kıyarak şerefle, şanla Kerkük’le  yaşayalım, ve Kerkük elden gitmeden, Kerkük’le ölelim, ölelim Kerkük’ü hiçbir düşmana vermeyelim, vermeyelim, kanımızı canımızı verene tek bu milli Türkçülük yolumuzla, tüm dünya Türk’ü ile birleşelim, Türkiye’ni düşmanlardan önce koruyalım, ve Kerkük ile birleştirelim, ölelim, ölelim bu temiz ataların dedelerin topraklarını hiçbir kıyıcı düşmanlara bırakmayalım.

No comments: